İzmir’de CHP içinde büyükşehir belediye başkan adaylığı yarışı sona yaklaştıkça “namzetlerin” söylemleri sertleşiyor. Büyükşehire talip olan ilçe belediye başkanlarının büyük bölümü, kendi içinde projelerini ve yönetim sürecinde yaptıklarını vitrine çıkarırken, göreve kendini layık gören kentin milletvekillerine Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’dan tepki geldi. Milletvekillerini “her yere aday” olmakla suçlayan Karabağ, “Ben milletvekillerinin her yere aday olmalarını anlamıyorum. Onlardan başka aday olacak insan yok mu bu partide? Bıçak gibi kesip atmak lazım bunun önünü” diye konuştu.
 
Aziz Kocaoğlu’nun ardından İzmir’i yönetmek için yola çıkan isimlerden Hasan Karabağ, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden yara alarak çıktığını, aday belirlemede dikkatli olunursa aynı sıkıntıların yaşanmayacağını söyledi. İzmir’de gösterilecek aday sonrası sancı yaşanıp yaşanmamasının da adayın niteliğine bağlı olduğunu kaydederek “İzmir’in içine sinen bir aday gösterilirse sorun olmaz. Gösterilecek adayın kent rantıyla uğraşan insanlar olmaması lazım. Bunlar hem kamuoyunda hem parti içinde biliniyor. Eğer belediyelerden gelen birisi aday gösterilecekse, herkesin ne yaptığı çok iyi biliniyor” dedi.
 
Büyükşehir adaylığındaki parti içi rakiplerine “Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim” diye seslenen Karabağ, “Adayların siyasi geçmişi ve belediyecilik geçmişi olanlar var. Bu geçmiş, genel merkezde doğru değerlendirilirse doğru sonuç çıkar. Yoksa olmaz” dedi.
 
Hava değişmeli
Partinin kurultay tartışmalarıyla 2 ay kaybettiğini, yerel seçimlerden sonra bunun büyük olasılıkla gerçekleşmesini beklediğini dile getiren Karabağ, “Mutlaka bir kurultay olacak gibi görünüyor. Artık bir yenilik gerekiyor” diye konuştu. Genel seçimler sonrası parti içinde demoralize bir hava oluştuğunu belirterek “Bu havayı hızla üzerimizden atmamız lazım. Ama bu durum AKP iktidarının öyle kötü bir dönemine denk geldi ki, bu gelişmeler avantaja dönüştürülebilir. Genel seçimlerden HDP ve İYİ Parti’ye giden yaklaşık yüzde 5’lik oy potansiyeli, yerel seçimlerdeki doğru adaylarla toparlanabilir” diye konuştu.

Siyasette yıpranırsınız
Aziz Kocaoğlu’nun kentin kırsalında başarılı işler yaptığını, ancak kent merkezinde eleştirildiğini kaydeden Karabağ, “Siyasette bir yıpranma periyodu vardır. Bir çıkış yakalarsın, ama sonrasında iniş başlar. Ne kadar iyi götürsen de bıkkınlık, yüz eskimesi gibi bir sonuçla karşılaşıyorsun siyasette. Kolay değil, bu iş yoruyor insanı” dedi.

‘İzmir 5 Barcelona çıkarır ’
Son dönemde İzmir’de kişiye özel imar planları yapıldığını belirten Karabağ, bunu “kentin katledilmesi” olarak nitelendirerek, planların bölgesel olması gerektiğini söyledi. İzmir’in turizm potansiyelini yeterince değerlendiremediğini vurgulayan Karabağ, “İzmir tam bir marka kent olmalı. Bu kentten 5 Barcelona çıkar. Bütün konferanslar, fuarlar Barselona’ya geliyor, turist yağıyor. Gittim, gördüm. Kentin merkezini, tarihi dokusunu korumuşlar. İzmir’imiz öyle değil ki! Biz, kent merkezimizde tarihi eserleri koruyamamışız. Olanları büyükşehir restore ediyor. Ama turistin kent merkezinde eğlenebileceği cazibe merkezleri yok. Bizim bu konuda İzmir olarak eksiklerimiz var” diye konuştu.  
Dünyadaki turizm şehirlerini de değerlendiren Karabağ, “Mesela Dubai, dünyanın en yüksek binasını yapmış. Palmiye Adası yapmış. Üçüncü sınıf bir dünya ülkesi, Rio üç tane teleferik yapmış, bir de İsa heykeli koymuş. İnsanlar sürekli buralara taşınıyor. İzmir’de buna benzer yapılabilecek birçok şey var. İzmir’in merkezinde turist yok.
 
Eskişehir gibi bir ilin coğrafyasını değiştirdiği gibi bizim de değiştirebileceğimiz Yeşildere, Piyaledere gibi birçok yerimiz var. Bunların ancak bu inşaat dokusunun değişmesiyle ve küçük küçük dokunuşlarla yapılabileceğini düşünüyorum” dedi. 

Kentin dokusu değişmeli
Kentsel dönüşüm planları için alışıldık yöntemlerin yanında yeni yöntemlerin de denenmesi gerektiğini belirten Başkan Karabağ, eski planların revize edilmesinin altını çizdi. Karabağ, “Gecekondu bölgelerinden başlayarak plan revizyonları yapmalıyız. İnşaat sektörünü harekete geçirip, kentin merkezinin değişmesi lazım. İlle de belediyeyle kentsel dönüşüm yapayım, diye ısrar etmenin bir manası yok. Özel sektörü harekete geçirecek plan revizyonları gerekiyor. 1986’da, o zamanın koşullarına göre yapılan planlar, bugünkü ihtiyaçlara cevap vermiyor. Gecekondu olan bölgelerde zaten 2.3 hatta 4 katlı kaçak yapılar var. İnsanları mutlu edecek çözüm için biraz daha büyük parsellerde, biraz daha gabariyi yükselterek insanların müteahhitlerle daha kolay anlaşabileceği bir ortam yaratmak lazım. Biz bunu kendi bölgemizde başlattık” dedi.

Zorlama sistem olmaz
İzmir’in ulaşımında sıkıntılar yaşandığını dile getiren Karabağ, isim vermeden Kocaoğlu’nun uygulamalarını eleştirerek, “‘Ben metro yaptım, ille de ona bineceksin, ben tramvay yaptım onunla gideceksin, gibi bir mantık doğru değil. Sen ulaşım ağını o kadar çok yapacaksın ki, o kendiliğinden tercih edecek. Üç beş tane hat yapıp ‘bütün dağı tepeyi buraya taşıyacağım, mutlaka yaptığım yatırım karşılığını alacağım, metroyla gidecek’ dersen bu olmuyor. Bu sefer de ulaşımda rezil olduk mantığı ortaya çıkıyor” dedi.
 
İzmir’in çöpünün entegre sistemde değerlendirilemediğini de belirten Karabağ, “Entegre sistem yapıldığında İzmir ayrık sisteme geçebilir. Ancak gecekondularla bu iş yine olmaz. Gecekonduların kaldırılması gerekiyor” dedi. (Hakan Dirik-CUMHURİYET)