İzmir Büyükşehir Belediyesi, otopark ihtiyacının en yoğun olduğu bölgelerden Hatay'a ikinci otoparkı da kazandırdı. 465 araç kapasiteli Hakimevleri Katlı Otoparkı, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun katıldığı törenle hizmete açıldı. Çatısında 460 metrekarelik seyir terası, oturma alanları ve süs havuzu bulunan deniz manzaralı otopark, asansörleri sayesinde, aralarında 22 metre kod farkı olan iki sokağı da birleştiriyor. 
Türkiye’de yerel yönetimlerin yaptığı ilk tam otomatik katlı otoparkı olan Alsancak Otoparkı ile Hatay Pazaryeri Katlı Otoparkı, Atatürk Kapalı Spor Salonu Önü Yeraltı Otoparkı, Bahriye Üçok Yeraltı Otoparkı, Kültürpark Yeraltı Otoparkı, Alaybey Katlı Otoparkı ve Buca Kasaplar Meydanı Yeraltı Otoparkı gibi önemli yatırımları kente kazandıran Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Konak’ın otopark ihtiyacına cevap veren yeni bir projeyi daha hayata geçirdi. Hatay’da 465 kapasiteli, 8 katlı otopark törenle hizmete açıldı. 

Açılış olmadan 80 abone kaydettik 
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, otopark ihtiyacının karşılanması konusunda ciddi adımlar attıklarını hatırlatarak, "Bazı yerlerde yaptığımız otoparklar bir türlü abone bulamıyor, kullanılmıyor ya da çok az kullanılıyor. Bazı otoparklarımızda ise rağbet çok yüksek. Açtığımız bu otoparkımız da büyük ilgi göreceğine inanıyorum. Daha açılışı olmadan 80 civarında abone kaydettik” dedi. Başkan Kocaoğlu, uzun yıllar önce kamulaştırdıkları otopark arsasının sahiplerinden Tatiş Ailesi'ne de teşekkür etti. 

"3 defa hamama girdim 4.’cüsü kalsın dedim" 
Konuşmasının önemli bölümünü yerel seçim sürecine ayıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘Aday olmayacağım’ açıklamasına rağmen hala "siyaset malzemesi" yapılmasını eleştirerek, "Hiç olmazsa 6 ay kafamız rahat eder diye düşünüyorduk. dedik ama böyle bir şansımızın olmadığını her gün biraz daha fazla görüyoruz. 2004’te başkan olduktan sonra 2007’den bu yana yapılan bütün seçimler İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı üzerinden sürdürüldü. Bugün de aday olmadığımız halde seçim yine bizim üzerimizden sürdürülüyor. Biz tüm eleştirilere açığız. En ufak bir sıkıntımız yok. Ancak yanlışın da, manipülasyonun da, haberleri çarptırmanın da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni karalamak için yapılan asparagas haberlerin karşısında dimdik duracağımızı belirtmek istiyorum. Özellikle seçime giren arkadaşlara kolay gelsin. Ben 3 defa o hamama girdiğim için epey tecrübeliyim. 4’üncü kalsın dedik” ifadelerini kullandı. 
Belediye başkanları Ay'dan gelmedi 
Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Belediye başkanları toplantısında Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu beni çağırdı. ‘İzmir hakkında bir çalışma yapar mısın? dedi. Ben de hazırlık yapıp gittim, bilgi verdim. Böyle durumlarda genel merkeze fikir alınır, verilir. Önemli olan, fikir alındıktan sonra uygulanıp uygulanmadığıdır. Onlar Ankara’dan bakar, biz buradan bakarız. MYK’da, PM’de dengeler vardır. Ona göre şekillenir. İki tane arkadaşımızın adı basında yer aldı. 'Kocaoğlu bunlara karşı' diye bir söz çıkmış. O arkadaşlarla ilgili hiçbir beyanatım olmadı. 4 gündür evde yatıyorum. Hiçbir arkadaşımla da bu konularda herhangi bir problemim yok. Ama doğal olarak 15 sene büyükşehir koltuğunda oturan insanın fikir beyan etmesinin son derece normal olduğunun kabul edilmesi de gerekir. Yine aynı laflar kulağımıza geliyor. 'Belediye başkanları şuna, buna karışmasın' deniyor. Milletvekilleri, genel başkan yardımcıları her şeye karışsın! Böyle siyaset olmaz. Belediye başkanları aydan gelmemiştir. Belediye başkanları hem ilçesinin hem ilinin gerçek sahipleridir. Başkan olsalar da olmasalar da Hayatın içinde yaşayan, hem mahallesini, hem semtini, ovasını, tarlasını, kimin ne ektiğini bilen başkanların en azından kendi ilçesiyle ilgili, aday olmasa bile öneride bulunmak doğal hakkıdır.” 
 
Yeni adaylara öğüt 
Konuşmasında belediye başkanı aday adaylarına da öneriler de sunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Ben beldemi, ilçemi şehrimi nasıl kalkındırırım? Ben vatandaşlarımın gelirini nasıl artırırım? Nasıl ekonomik büyümeyi sağlayabilirim? Öncelikle bu sorulara cevap arayın. Gezin, vatandaşla konuşun. Ben sana şunu yapacağım değil, seninle beraber ne yaparsak senin lokman büyür diye sorun. Doğru yöntem budur. Biz bu yolu 15 senedir yürüttük. İzmir’in, belediyenin ne hale geldiği belli. Türkiye belediyeciliğinde İzmir modelinin nerede olduğu belli. Herkes ürkek davransa da, AKP’lisi de CHP’lisi de pek çok belediye başkanımız İzmir modelini kendisine örnek almıştır. Bunun böyle bilinmesinde fayda var” dedi. 
 
"Aynen iade ediyorum" 
İlçe turlarına değinen Başkan Kocaoğlu, bu hafta rahatsızlığı nedeniyle gezemediğini ancak teşekkür ziyaretlerinin kaldığı yerden devam edeceğini belirterek, "Hem teşekkür ediyor hem de CHP’ye çalışıyorum. Bu benim asli ve vazgeçemeyeceğim görevim. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Sadece partime çalışmak için gidiyorum. Adaylar belli olmadan yaptığım çalışmaların daha kıymetli olduğuna inanıyorum” diye konuştu. 
Geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ün Sayıştay raporunda İzmir’in aldığı pay açıklamasında ‘CHP Zübük siyaseti yapıyor’ ifadelerini kullanmasına da değinen Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu: 
"Aydın Şengül, 'İzmir şu kadar pay alıyor’ diye bir açıklama yaptı. CHP İzmir Milletvekili arkadaşımız da bunun böyle olmadığını söyledi. Ben o kelimeyi buradan ağzıma almayacağım. İl Başkanına kullandığı sıfatı kereler keresi ona iade ediyorum. Kendisi rakamları çarpıttığından, milletvekillerimiz için kullandığı sıfatın kendisine cuk oturduğunu söylemek istiyorum.” 

"İzmirliler bu rakamları unutmasın" 
İstatistik biliminin doğru okunması durumunda doğru rakamlar verdiğini sözlerine ekleyen Başkan Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 
“Eğer istatistik bilgilerini namuslu insanlar, dürüst insanlar, bilim ahlakı olan insanlar okursa, doğru verilir. Bunu çarpıtmaya, tersten okumaya kalkarsınız, istatistiği siyasi amaçlarınız için kullanırsanız, gördüğünüz gibi okursunuz. Elma ile armut kıyaslanmaz. Elmanın ayrı, armutun ayrı istatistiği olur. Bunu üniversite mezunu insan çok iyi bilir. Yüzdeleri bir kenara bıraktığınızda istatistik şunu söyler: ‘Devletin bir bütçesi var.’ Diyelim ki bu 100. Bunun üzerinden İzmir ne alıyor? İzmir ne vermiş? İzmir’in nüfusu ne? Toplam nüfus içindeki oranı ne? İzmir yılda 66 milyar lira vergi veriyor. Toplam içindeki payı yüzde 11 küsür.. Yüzde 55'in yaşadığı kent İzmir, yüzde 11.5 vergi veriyor. Kişi başı 2 kattan fazla. Peki toplam gelir vergisinden, bütçesinden ne pay alıyor? Yüzde 2.1! Yani İzmir’deki vergi mükellefi, toplam vergi gelirlerinin yüzde 11.5'ini veriyor devlete. Ama devlet bütçesinden, valinin maaşından belediyelerin bütçesine kadar hepsi dahil İzmir’e gelen para yüzde 2.. Bu rakamları unutmayın! Bunu böyle kıyasladığınız zaman, makrodan mikroya gittiğiniz zaman istatistiğin ne anlam ifade ettiğini, merkezi hükümetin İzmir’e nasıl baktığını daha iyi anlarsınız.” 
 
Metro gerçekleri 
2008 yılında yaşananlara değinen ve metronun yapım sürecinden örnek veren Kocaoğlu, ‘AK Parti belediyeciliği diye bir şey yok’ diyerek eleştirilerini devam ettirdi. Kocaoğlu, “Belediye başkanlığında eskimek çok kötü bir şey. Her şeyi hatırlıyorsunuz. 2008 yılında devrin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Allah selamet versin telefonla giden Melih Gökçek, ‘ben bu metroyu yapamıyorum’ dedi. Ulaştırma Bakanlığı da devraldı ve yaptı. İstanbul’da Kadir Topbaş da aynısını yaptı. Bunların projelerini Bakanlık üstlendi. Bize de 2008 senesinde bir yazı geldi. ‘Yapamadığınız raylı sistem varsa onları bize devredin’ dediler. Biz o zaman Üçkuyular Metrosu'nu bitirmek üzereydik. ‘Aziz, CHP bitirmedi’ diyecekler; biz onu verir miyiz? Biz işimizi yarım bırakır mıyız? ‘Bizim 3 tane daha metro projemiz var. Üçkuyular-Narlıdere, Üçyol-Buca ve Halkapınar- Otogar’ dedik. Bunları teklif olarak gönderdik. ‘Hızlı trenle beraber Halkapınar- Otogar’ı yapacağız’ dediler. Bunları yapmayacaklarını bile bile oraya bulaştırmış olduk. Resmen bulaştırdık. O zaman 2008’di. Şimdi 2019 seçimlerine gidiyoruz. Arada 2009 ve 2014’te seçimler yapıldı. Bizim Halkapınar ile Otogar arasındaki rayın adı bile yok. Şimdi yine başlayacaklar. Şu kadar ayırdık falan diyecekler ama başka da bir şey olmaz” dedi. 
AK Parti’li belediyeyi devralan CHP'li belediye başkanlarının durumuna da değinen Aziz Kocaoğlu, "Onlar bir AK Part’li belediyenin belediyeyi nasıl yönettiğini, nasıl borç batağına sürülmüş, batmış bir belediye teslim ettiklerini canlı yaşayan arkadaşlarımızdır. AKP belediyeciliği diye bir şey yoktur. Onu İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da ve diğer vilayetlerde gördük. Biz bütün belediye başkanı adayı arkadaşlarımızın başarılı olmalarını diliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
"İzmir’in ruhu Türkiye’nin ihtiyacı" 
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, törendeki konuşmasında şunları söyledi: 
"Aydınlık bir İzmir gününde İzmir’e yakışır bir otopark açılışında bir aradayız. Ben kalplerin ruhları olduğuna inanıyorum. İzmir’de de özgürlükçü, aydınlık, insanları saran sarmalayan sıcacık bir ruh var. İşte İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başta olmak üzere bütün çalışanları, İzmir’in bu ruhunun ve insan sıcaklığının, mutluluğunun devamı için çalışıyor. Bu ruh Türkiye için de büyük bir ihtiyaç. Bizim bu noktada el ele kol kola olmamız lazım. İzmir’in ruhunu her yere taşımak için birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. 
 
Otoparka bir de manzarasından bakın 
Uşakizade Muammer Bey Sokağı’ndaki 15 bin metrekarelik alanda kurulan 465 araç kapasiteli Hakimevler Katlı Otoparkı’nın 25 araçlık kısmı engelli kullanımına ayrıldı. Otoparkta ayrıca 16 adet motosiklet parkı ile 8 adet ücretsiz bisiklet parkı yer alıyor. Yapım bedeli 10.3 milyon TL. olan otoparkın en üst bölümü, 141 Sokak’ın yol kotunu karşılıyor. Burada vatandaşlara ayrıca bir sürpriz hazırlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, otoparkın çatısında çevre halkının kullanımı için 460 metrekarelik seyir terası, oturma alanları ve süs havuzu eşliğinde deniz manzarası izleme olanağı sunuyor. Çevre halkının da kullanabileceği otopark aynı zamanda, asansörleri sayesinde, aralarında 22 metre kod farkı olan 143 (Bahattin Tatış) Sokak ile 141 Sokak arasında kolay erişim de sağlamış oluyor.