Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karaburun Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Çumçum “Karaburun’u 100 yıl sonraya hazırlayacağız. 100 yıl sonra bile özelliğini kaybetmeyeceği projelerle Karaburun’un muhteşem doğasını ve dokusunu koruyacağız” dedi.

 

CHP Karaburun Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Çumçum, ilçe başkanlığından istifa ettikten sonra çalışmalarına başladı. Çumçum, katıldığı radyo programında Karaburun’u geliştirecek projelerinden bir kaçını da açıkladı. Turizm ve Otel İşletmeciliği yüksekokulu mezunu olan Çumçum, ilçenin doğal güzelliklerini ve bakir yapısını koruyarak halka ve köylüye gelir getirecek, turistin de doğayla baş başa kalacağı ve yöre halkıyla iç içe geçireceği bir turizm şekli olan agro turizmi Karaburun’da hayata geçirmek istediklerini anlattı.

 

Asker emeklisi olduğunu ve ailesiyle birlikte yıllardır Karaburun’da yaşadıklarını anlatan Çumçum, “Turizm ve Otel işletmeciliği yükseokulu okudum. Yurt dışında askeri görevli olarak çok görev yaptım. Amerika’da 2 yıl, Kanada’da 1 yıl, Kuzey Karolina’da 1 yıl, İngiltere’de yaklaşık 1 yıl, Fransa’da 6 aya yakın, İsrail’de 6 aya yakın kaldım. En son Foça’da görev yaptım ve asgari radyoda yayın yapıyordum. O dönem 21 askeri radyo vardı ülkede ve hepsi kapatıldı. Emekliliğim de gelmişti ve 27 yıl sonunda askeriyeden emekli oldum. İsmimin Bülent oluşu, babamın Bülent Ecevit hayranlığındandır. Sol görüşlü bir aileden geliyorum. Ailem Karaburun’da eşime ait bir işletme var onu işletiyoruz. Çocuklarımla birlikte huzur ilçesi olan Karaburun’da ikamet ediyoruz. Karaburun’da iki dönemdir ilçe başkanlığı görevini sürdürüyorum. Karaburun’da oldukça yoğun bir çalışma yaptık ve oylarımızı baya artırdık. Karaburun daha önceleri AKP-CHP çekişmesinde kafa kafaya giderken şu anda arayı oldukça açtık. İyi konumdayız ve devam ediyoruz” sözleriyle kendini tanıttı.

 

EN BÜYÜK AVANTAJIM ÖRGÜTÜN İÇİNDEN GELMEM

En büyük avantajının örgütün içinden gelmesi olduğuna vurgu yapan ve örgütüyle birlikte iki dönemdir ilçe başkanı olarak Karaburun halkının derdini, sıkıntısını, mutluluğunu paylaştığını ifade eden Çumçum, “İki dönemdir ilçe başkanıyım. Evlere giriyorsunuz insanların dertlerini dinliyorsunuz, beklentilerini alıyorsunuz. Belediyemizle uyumlu bir ilçe örgütüyüz. Yaptığımız çalışmalarda belediye başkanımızın ilçe örgütümüzün emekleri de çoktur. İlçe başkanlığını layıkıyla yaptığımı düşünüyorum. Halka dokunamazsınız oyları artıramazsınız. Biz örgüt olarak hastalarla ilgilendik, çocukların, yaşlıların sıkıntısını, isteğini biliyoruz. Bölgenin bütün sorunlarını biliyoruz, nasıl çözüm bulacağımızı da biliyoruz. Karaburun çok hızlı gelişen bir yer. Geç gelişen bir yer. Avantajı çok var. Önümüzde kötü örnekler var ve biz bunları yapmamaya gayret edileceği. Yapılan hataların ne olduğunu biliyoruz ve bu hataları yapmamaya çalışacağız. Amerika’da 2 yıl görev yaptım ve alt yapı sorununun olmaması başka ülkelerden gelenlerin daha güzel bir alt yapı istemesinden, hatayı tekrarlamak istememesinden kaynaklanıyor” diye konuştu.  

 

ÖNCE HALKIN CEBİ PARA GÖRECEK

Can Radyo’da programı sunan Doğan Beyazgül’ün “İlk icraatınız ne olur. Karaburun’u nasıl yöneteceksiniz”  sorusunu “Dersimizi çok iyi çalıştık” diye yanıtlayan Belediye Başkan Aday Adayı Çumçum, şunları söyledi: “Şehir plancılarıyla görüştüğümüzde bir yerin gelişmesi için öncelikle bölge halkının gelirini artırmanın önemine vurgu yapılıyor. Önce halkın cebi para görecek ve yaptığınız projeler bölge kalkınmasına destek verecek. Karaburun’u organik tarımla ve hayvancılıkla kalkınacak bölgelere ayırdım. Dokuz Eylül Üniversitesi ile bir görüşmemiz oldu organik tarımla öğrencilerini yetiştirecekleri bir projeleri var ve bunu Karaburun’da hayata geçirmek istiyorlar. Bizim markalaştırmamız gereken çok özel ürünlerimiz var mesela hurma zeytin sadece Karaburun’da yetişiyor. Bunu çok iyi pazarlamamız, marka haline getirmemiz, Türkiye’ye, dünyaya tanıtmamız lazım.

 

DALIŞ TUTKUNLARI İÇİN DENİZDE AMFORA TARLASI

Dalış tutkunları için de Karaburun’un bir cazibe merkezi haline getireceklerini belirten Çumçum, “Dalış tutkunları için denizde amfora tarlası yapabiliriz. 6 ayda denize yerleştirdiğiniz amforalar yosun bağlar. Gelen turistlere birer tana çıkartma izni verebiliriz. Ahtapot, kalamarın da beslenme alanıdır amfora tarlaları. Bunların üretimini de artırabiliriz. Mesela Karaburun’da mandalina 10 gün önce hasat oluyor. 10 bin tona yakın erken hasat yapılan mandalina var ama çok ilkel koşullarda pazarlanıyor. Bunlara önlem almamız pazarlamasını çok iyi yapmamız lazım. Kooperatif kanalıyla çok önemli işler yapabiliriz. Doğal varlıklarımıza sahip çıkarak Karaburun’u geliştirmemiz lazım. Sazak köyü var çok güzel bir Rum köyü. Buranın restorasyonunu yapmak zorundayız çünkü dünya artık böyle özel yerlere meraklı.  Yamaç paraşütü ile dalışı bir arada sunarak turiste farklı maceralar sunabiliriz” ifadelerini kullandı.  

 

ÖRGÜTLÜ ÇALIŞMAYA DEVAM…

Karaburun’un sorunları ile ilgili de “örgütlü çalışmaya net ihtiyacımız var” diyen Çumçum, “Balık çiftlikleri ve RES’ler en büyük çevre sorunumuz. Biz ilçe örgütü ve tüm Karaburun halkımızla birlikte bu güne kadar ciddi mücadele verdik. Balık çiftlikleri için eylemler yaptık, Karaburun halkı kendisine zarar veren durumlarda parti gözetmez birlik olur. Biz üretime karşı değiliz, yurtdışının uygulamış olduğu kanunlar örnek alınmalı, mesela balık çiftlikleri kıyıdan 2 mil açıkta yapılabilir. Kapatılan bölge tamamen oksijensiz kalıyor ve kıyılarda yaşamı yok ediyor. RES’lerle mücadele ettik. Urla, Çeşme ilçe örgütümüz bile destek verdi. Milletvekillerimiz destek verdi ve ciddi bir şekilde örgütlü bir mücadele ile durdurduğumuz çalışmalar oldu. Elektrik enerjisini üretebiliriz ama şehirlerin ortasında değil. Amerika’da son eve 1,5 kilometre, Avrupa’da 1300 metre bizde sadece 100 metre. Bir şeyi elde ederken zararlarının düşünülmesi gerekiyor. Artık gelişmiş ülkeler RES’leri denizlere taşıdı. Geniş alanlarda deniz tarlaları oluşturuluyor.  İngiltere bir rüzgar santralinin çevresindeki 500 metre alanın 10 yılda çorak hale geldiğini görmüş. Ama bizde köyün etrafına 10 tane yerleştiriliyor. Bu köyde 10 yıl sonra yaşam kalmayacak.  Rant burada ortaya çıkıyor. Dağın tepesine yatarım yapmıyor, köyün içine yol yapmadan elektrik hattı hazır dikiyor rüzgar güllerini buraya” dedi.

 

KÖY EVLERİNİN BİR ODASI TURİSTE AÇILACAK

Doğayı korumanın Karaburun’u yaşatacağına vurgu yapan Çumçum, “Belediye başkanı olduğumuzda da doğamızı koruyacağız, örgütlü olarak savunacağız. Mağaralarımızı, denizimizi korumak istiyoruz. Bölgede çok katlı yapılar istemiyoruz. Mesela köylerde köy evlerinin bir odalarının pansiyonculuk yapabiliriz. Yatak kapasitesini çözeriz, köylüye gelir sağlarız. Bölgeyi turizme kazandıracak çok basit ve etkili bir proje. Yöresel tatlarımızı uluslar arası ve ulusal yemek kitaplarımıza girmesi lazım. Bu işi çok iyi yapan annelerimiz var. Evlerinin bir köşesinde bu tatları sunabiliriz. Agro turizme doğru gidiyor insanlar. Şu köyde tatlılarımız var diyebiliriz mesela. Karaburun’a ilgi o kadar arttı ki adeta bir  tsunami geliyor. Bundan kaçışımız yok. Ama içindeki dere yataklarını o kadar güzel kazabiliriz ki tsunamiyi karşılayabiliriz. Alt yapımızı, projelerimizi, tip projelerimiz o kadar güzel yaparız ki gelen kişiler bunlara uyar ve Karaburun’u  ne kadar insan gelirse gelsin bozamaz. Biz Karaburun’u 100 yıl sonra da aynı güzelliklerle bulacak projeler yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

AZİZ BAŞKAN ÇOK DEĞERLİ…

Büyükşehir ile ilçe belediyelerinin ortak çalışmasına da değinen Çumçum şunları dile getirdi: “Aziz başkanımız 15 yıl İzmir’e çok iyi hizmet etmiş değerli bir başkanımız. Bu süreçte hepsi birbirinden değerli adaylar çıkacaktır. Genel merkezin belirleyeceği İzmir Büyükşehir başkan adayını Aziz Başkan’ın da destekleyeceğine inanıyorum. Birlikte güzel sonuçlar alacağız. Büyükşehir’in desteğini almadan ilçelerde büyük projeler yapamazsınız. Mesela bir sanayi sitesine ihtiyacımız var bunu büyükşehirden, sanayicilerimizden, sivil toplum kuruluşlarımızdan destek alarak yapacağız. Otobüs garajına ihtiyacımız var. Karaburun’da sıfırdan yapacağımız çok işimiz var.”