Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 3 Şubat’ta CHP’de yapılacak 36. Olağan Kurultay’da genel başkanlık koltuğuna aday oldu. Partide kan değişikliğine acil ihtiyaç olduğunu söyleyen Muharrem İnce, “CHP değişmeli ve halka kendini inandırmalı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiye büyük hizmetleri var. Ancak artık gitmeli” diyor.

‘PARTİMİZE DEMOKRASİ GELMELİ’

 

3 yıl önce girdiğiniz genel başkanlık yarışına yine girdiniz. Neden bu ısrar?

Kurultayın adı ‘olağan’ olsa da sonuçları hiç de öyle olmayacak. Çünkü önümüzde 3 seçim var ve seçimlerin ne zaman yapılacağı belli değil. Her an “Ben Afrin’de zafer kazandım, bunu sandığa dönüştüreyim” düşüncesi gelebilir. Her şeye hazırlıklı olmalıyız. Erken seçim olmasa bile Türkiye 2019’da zaten seçime gidecek. Eğer bu seçimleri de kaybedersek Cumhuriyeti, hukuk devletini, özgürlüklerimizi ve 90 yıllık birikimimizi kaybedeceğiz. Bu nedenle delegeler sadece parti içindeki ekiplerine karşı sorumlu değil, 80 milyona karşı da sorumlular. Delegelerin vereceği oya kimse müdahale etmemeli. Bir il başkanı delegelere yön vermemeli. Kendi partisinde demokrasi istemeyenin, Türkiye’de demokrasi istemeye hakkı yoktur.

 

Peki sizce CHP’de parti içi demokrasi var mı?

Türkiye’deki siyasi partilere göre en iyisi yine CHP.  Kötünün iyisi de diyebiliriz.

 

Neden CHP’de bir kan değişikliğine gerek görüyorsunuz?

1938’den sonra rahmetli İsmet İnönü partimizin genel başkanıydı. 1938’den 1972’ye kadar da devam etti ve o yıllarda siyasette tıkanmışlık vardı. Değişim şart olmuştu. O kurultayın delegeleri içleri yanarak tanınmayan bir Ecevit’i seçerek değişime gittiler. 1973’te gelen Ecevit ise oy patlaması yaptı, rekor kırdı. Şimdiye bakın, Sayın Kılıçdaroğlu’nun partimize emeği çok. Buna itirazım yok. O yaşta Ankara’dan İstanbul’a 450 km yürüdü. Bu müthiş bir şey. Ama bu kadar. Sonu gelmedi.

 

‘CHP’NİN YENİLENMEYE İHTİYACI VAR’

 

Adalet Yürüyüşü beklenen etkiyi göstermedi mi yani?

Yetmedi. CHP yenilenirse bunun üzerine bir şeyler katabiliriz. Bu Kemal Kılıçdaroğlu - Muharrem İnce meselesi değil, ülke meselesi. Aynı 1972’de yapıldığı gibi Sayın Kılıçdaroğlu’nun üstüne kattığı yüzde 26’yı 42 yapmak istiyorsak, CHP’nin yenilenmesi şart. Kaldı ki artık yüzde 42’de yetmiyor. 50+1 gerekiyor.

 

‘KAYBEDENİ DEĞİŞTİRMEZSENİZ KAZANAN DA DEĞİŞMEZ’

 

Genel başkanlığı kazanırsanız ne yapacaksınız?

Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak ilk hedefimiz. Hatalarımızı, eksiklerimizi gidermeliyiz. Ben bu değişimi sağlayacağım. Sloganım şu; ‘Kaybedeni değiştirmezseniz kazanan da değişmez.’ Hep aynı olur.

‘CHP YÖNETİMİNİN ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VAR’

 

Size göre CHP’de yapılan yanlışlar neler?

Öncelikle insan kaynakları doğru yönetilmiyor. 100 üzerinde genel başkan yardımcısı değişti. Ortak hafıza oluşturulmuyor. Ayrıca partiye dönük ideolojik saldırılara doğru düzgün cevap verilemiyor. Hedefe yönelik bir kararlılık yok. Ortaya bir iddia atıyoruz ama iddianın sonucunu getiremiyoruz. Mevcut yönetimle ilgili eleştirilerim bunlar. Mesela o kadar emekle Adalet Yürüyüşü yapıldı ama sonuç yok. Ayrıca CHP yönetiminin özgüven eksikliği var. Hep karşı tarafın hataları esas alınıyor. Karşı taraf hata yapacak, biz onları dile getireceğiz. Sürekli savunmadayız. Memleketi bu hale getirenler karşısında savunmada olamayız, saldırıda olmalıyız. Bir de vatandaşla diyalog sorunu var.

 

‘HALKIN BİZE İNANMADIĞI ALGISINI KIRMALIYIZ’

 

CHP halkı ikna edemiyor mu?

Biz halkın ta kendisiyiz. Sayın Kılıçdaroğlu emekli bir memurun, ben de bir kamyon şoförünün çocuğuyum. Ama inandırıcılık sorunu var. 6 milyon taşeron, 11 milyon emekli, 22 milyon yoksul var. Mesela emekliye iki maaş diyoruz ama emekli bize inanmıyor. O halde vatandaş ikna edilecek taraf değildir. Bu mantıktan çıkmalıyız, anlatma biçimimizi değiştirmemiz lazım. Tepeden tırnağa yenilenmeliyiz.

 

 

CHP ÖNCE KENDİ KAPISININ ÖNÜNÜ TEMİZLEMELİ’

Son dönemde CHP, HDP ile çok sık anılır oldu. Ve yeni CHP diye bir algı yaratıldı. Buna ne diyorsunuz?FETÖ’cü ya da HDP’li diye bize saldırabiliyorlar. Bunların hiçbiri doğru değil ama parti yönetimi bu algı operasyonunu yönetemiyor. Zaten bu yüzden adayım. Başka bir sorun da, imza sistemindeki yanlışlık. Genel başkan bin 100 imza aldı, karşısında hiç aday yokken. 990 oy aldı. 110 kişi karşısında hiç aday yokken imza verdi ama oy vermedi. Benim aday olduğum 2014’teki kurultayda karşısında aday varken  944 imza ile girdi, 740 oy aldı. 200 üzerinde insan imza verdi ama oy vermedi. Demek ki imza sisteminde yanlışlık var. Şimdi genel merkez çalışanı kurultay delegesi olur mu? Yani bunun bana oy vermeyeceği apaçık ortada. Türkiye’de demokrasi, özgürlük istiyoruz diye bağırdığınızda size gülerler. Kendi kapısının önünü temizlemeyen, Türkiye’de demokrasiyi sağlayabilir mi? Kimse milletvekilliği, belediye başkanlığı derdinde olmamalı. Kurultay delegelerimizin bu seçimde düşünecekleri tek şey önümüzdeki 3 seçim olmalı.Diğer partilere baktığımızda her kafadan ses çıkmıyor. CHP’de disiplin sorunu var mı sizce?Konuşmanın bir zararı olmaz. Ben genel başkanlığa aday oldum. Daha önce de olmuştum. AKP’de bu olabilir mi? Bu özgürlüktür. O yüzden CHP’de neden her kafadan ses çıktığını değil, AKP’de neden kimsenin konuşamadığını sorgulamak lazım. Türkiye’nin geldiği noktaya bakın. Eskiden siyasi parti başkanları televizyonlarda açık oturuma çıkardı. Demirel’i, Ecevit’i, Özal’ı hatırlayın. Ama artık Türkiye’de bir tek kişi konuşuyor. Türkiye’nin geldiği bu noktadan çıkabilmesi CHP’ye bağlı. Onun için CHP yenilenmeli.

Delege konusunda dertli görüyorum sizi…

CHP’deki düzen şu; “sen beni kurultay delegesine seç, ben de seni seçeyim.” Bu anlayış kökten değişmeli. Bu kurultay, cesurlarla statükocuların kurultayı olacak. Bir yanda cesurlar neşter atıp sağlıklı bir yapı kuracak ve önümüzdeki 3 seçimi kazanacak. Yani delegeler kendi siyasi hesaplarını değil, ülkenin geleceğini düşünmeli. Genel Başkanımızı ayrı, yanındakileri ayrı değerlendiriyorum. Kraldan çok kralcılar var. Bunların kurultayda ne yapacaklarını göreceğiz. Delegelere baskı yaptıklarını biliyoruz. Kurultay delegesi özgür iradelidir. Toplu imza törenleri yapılamaz. Kaç imza alacaklarını göreceğiz. Yardımcılarının Genel Başkan'a büyük kötülük yaptıklarını düşünüyorum. Kurultayın adı ‘adalet ve cesaret'. Ama yarışırken adalet yok. Yüzde 10 barajı var partide. Recep Tayyip Erdoğan devletin imkanlarıyla seçime giriyor diye eleştiriyoruz. Partinin imkanları ile seçime girenler ne olacak? Ben genel başkan olduğumda kurultay sürecine girildiğinde genel merkezden ayrılacağım. Bir genel başkan vekiline bırakacağım. Genel merkezin hiçbir olanağını kullanmayacağım, hiçbir ilde toplu imza töreni yapılmayacak.

Diyelim ki genel başkan oldunuz. Fakat karşınızda Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir rakip var. Nasıl başarılı olacaksınız?1950’de Adnan Menderes ilk geldiğinde başbakan oldu. 1965’te Süleyman Demirel, 1973’te Bülent Ecevit, 1983’te Turgut Özal, 2002’de ise Recep Tayyip Erdoğan ilk geldiğinde başbakan oldu. Yani Türkiye’de kimse o koltuklarda kalıcı değil. CHP yenilendiği takdirde 2019 seçimlerinden başarılı çıkacaktır.

CHP’nin başına gelseniz oylarınızı yüzde kaç artırabileceğinizi düşünüyorsunuz?

22 milyonun yoksul olduğu bir ülkede CHP 12 milyon oy alıyorsa, bu hakettiğini almıyor demektir. Yani 22 milyon yoksulun oyunu alsak, 11 milyon emekli ve 6 milyon taşeron var. Bunlarla bunun alınabileceğini düşünüyorum.

3 yıl önce Genel Başkana tek adam gibi ağır söylemleriniz oldu…

Hayır, ben öyle demedim demem de. Bazı medya organları öyle yazdı. Ama olmasın diye uyarılarda bulunuyorum. Siyaset kurumu veya bir parti kişilerin tekeline bırakılamaz.

Genel başkan olursanız Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?

Elbette. CHP’nin genel başkanı aday olmalıdır.

Ümit Kocasakal ve Ömer Faruk Eminağaoğlu’da adaylıklarını açıkladı…  

Arkadaşlara başarılar dilerim.

Yerel seçimlere de az bir süre kaldı ama belediye başkanlarınız görevden alınıyor. Ne diyeceksiniz?

Ankara, Bursa, Balıkesir, Niğde, Düzce görevden alınmadı. Böyle bir şey olabilir mi? Metal bir bütündür. Yani belediye başkanın da metal yorgunluğu varsa Cumhurbaşkanında da vardır. Böyle düşünmeliyiz. Kendi partililerini baskıyla istifa ettirdiler. Bunun karşılığında CHP’den de birkaç kişiyi almaları gerekiyordu. O arkadaşlarımızı da böyle kurban ettiler.

O halde 2019 zor geçecek…

Zorunda da zoru. Bu bir dönüm noktası olacak. Bu yüzden delegelerimizin Sivas Kongresi’nde, Erzurum Kongresi’ndeymiş gibi davranacaklarını düşünüyorum. Sivas ve Erzurum Kongresi’nde Tıbbiyeli Hikmet diye 18 yaşında bir delege vardı. Herkes konuşmuş, daha Atatürk konuşmamıştır. Tıbbiyeli Hikmet çıkar der ki; “Mandaya karşıyız.” Atatürk de der ki; “Bana böyle inanmış yürekler lazım.” 18 yaşındaki o Tıbbiyeli Hikmet, Atatürk’ün pek çok sözünde ondan etkilenmiştir. Atatürk’ün, “Bütün ümidim gençliktedir” dediği budur işte. Bende bu kurultayda Tıbbiyeli Hikmet gibi düşüneceklerine inanıyorum.

Genel Başkanı insan olarak seviyorsunuz ama…

Bakın 1972’deki kurultayda delegeler İsmet Paşa’yı çok seviyordu ama değiştirdiler. Ben de Sayın Kılıçdaroğlu’nu seviyorum. 16 yıldır birlikte milletvekilliği yapıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’na hizmetleri için teşekkür ediyorum. Ama artık değişmesi gerektiğini düşünüyorum.(ALEV GÜRSOY CİMİN/ Posta)