CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumunda "hayır" çıkması durumunda, CHP'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istifa etmesi ve erken seçim yapılması konusunda hazırlık yaptığı iddiaları üzerine, "Hayır dersek ne olacak; Türkiye rahat bir nefes alacak, kavga olmayacak. Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı görev süresi dolana kadar devam edecek. Milletin oyuyla gelmişse meşruiyet tartışması olmaz. Başbakan yerinde kalacak. Biz aslında Binali Bey için çalışıyoruz. Bakanlar görevinde kalacak" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. CHP liderinin konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Bir anayasa değişikliği yapılıyor toplum ikiye bölündü, neden? Ama o anayasa değişikliği toplumun yarısını düşman, yarısını dost ilan ederse, toplum ayrışır. Buna kimsenin hakkı yok. İstiyoruz ki, oturalım birlikte oturalım, tartışalım, daha güzelini bulalım. Bölünmeyelim; doğusu da batısı da, güneyi de kuzeyi de, kadını da erkeği de bizim.

Ekonomiye bakıyoruz, pek parlak tablo yok. 6,5 milyon evladımız işsiz. Bir annenin en temel sorunu bu. 15 yıldır sürekli iktidarlar. 15 yıldır istikrardan bahsederler. Anneler, oğlum niye işsiz diye sorun. Yüzde 8 zam yapıldı ücretlere. Ulaştırmada zam yüzde 17,96, sağlık 12,53, eğitimde yüzde 9,33. Asgari ücretle verdiğinizi kaşıkla verip kepçeyle alıyorsunuz. Sicil affı getirdiler. 14 milyon esnaf perişan. Asgari ücretin altında çalışan Suriyeliler var mı, var. Benim çocuklarıma iş kapısını kapatırken onlara açan düzen hakça bir düzen midir? 'Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz' diyorlar. Her konuda 'Milletin iradesine güveniyoruz' diyorsunuz, gel beraber referanduma gidelim, milletimize soralım. Bu konuda hiç konuşmuyorlar. Sayın Binali Yıldırım çok açık ve net çağrı yapıyorum; parlamentoda her türlü desteği vermeye hazırız, milletimize soralım.

Dış politika, eğitim de felaket. Hiçbir anne eğitim sisteminden memnun değil. Dış politika tam bir felaket. Bir sabah kalkıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı 'Rakka'ya gideceğiz', öğleden sonra 'Münbiç'e gideceğiz', akşam 'Hem Rakka'ya, hem Münbiç'e gideceğiz.' Devlet böyle yönetilmez, devlet akılla, bilgiyle, liyakatla, sağduyuyla yönetilir. Devlet böyle yönetilmez, bu yüzden çıkmaz içindeler.

İki sayın bakan Almanya'da konuşma yapacak. Evet gitmeli, konuşma yapmalı. Ama iki bakana izin verilmemesi, hem iktidar, hem bizim tarafımızdan tepkiyle karşılandı. Bir konuyu eleştiriyorsanız önce kendinize bakmanız lazım. Siyaset çifte standartı kaldırmaz. Toplumsal barışımız konusunda da düşünmenizi isterim. Şehitler geldiğinde ağlayan, yüreği yanan sizsiniz. Ama şehitler, gaziler arasında bile ayrım yaptılar. Devleti devlet yapan adalettir, haktır, hukuktur. Bu ülkede adalet, hukuk, hak var mı? Yemin ediyorum yok. OHAL kararnameleri yayınlıyorlar. Binlerce üniversite hocasını attılar. 150'ye yakın gazeteci hapiste. Binlerce vatandaşımızın can ve mal güvenliği yok.

Bu sorunları çözmek için önünüzdeki engel ne? Anayasa mı, kanun mu engel oluyor? Dış politikayı düzeltecektiniz de Anayasa mı engel oldu, eğitim sisteminde çağ atlatacaktınız da Anayasa mı engel oldu, hakkı hukuku getirecektiniz de Anayasa mı engel oldu? Sorunların kaynağı ülkeyi yönetenler ve aldıkları kararlardır. 3,5 milyon emekli iş arıyor. 6,5 milyon da gencimiz iş arıyor.

Sayın Bülent Turan, 2 Mart'ta 'Şu anda Tayyip Erdoğan'ın isteyip çıkaramadığı kanun, yapamadığı atama yok.' Daha ne istiyorsunuz? Ege Üniversitesi'nde rektörlük seçimlerinde 4'üncü sıradaki ismi atıyor. Bu 4'üncü kişi FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle görevden alınıyor. Onun için tek adam rejimi olmaz. Tek adam dünyaya hükümdar olmaz. Türkiye birilerinin çiftliği olamaz.

Birileri bizim sınırlarımız çizmedi, demokrasimizi kendimiz kurduk. Hiçbir zaman bir kişi karar vermedi. Erzurum, Amasya, Sivas kongreleri... Bütün bunlar ortak aklın ürünü. O nedenle bu anayasa değişikliğine hayır diyoruz. Bir kişiye her türlü yetki verilmez. Uçakta iki kaptan olur, otobüste iki kaptan olur. Şimdi biz 80 milyonu bir kişiye emanet ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Yıldırım'a teşekkür ediyorum, 'tek adam' dedikleri için.

Onlar benim konuşmam üzerine, 'Kılıçdaroğlu tuzak kuruyor' diyorlar, tuzak falan yok. Ama bu anayasa içinde bir tuzak var. '18 yaşındaki çocuğu vekil yapacağız, askerlikten de muaf tutacağız' diyor. 18 yaşındaki çocuk kimlerin çocuğu, bu beylerin çocuğu. Milletvekili olacak, askerlikten muaf olacak, 2 yıl içinde emeklilik hakkı olacak, her ay 10 bin lira alacak. Bu tuzağa hiçbir genç, hiçbir anne düşmesin. Sizin çocuklarının Suriye'de şehit olurken, bunlar kendi çocuklarına ikbal hazırlıyorlar.

Hayır dersek ne olacak; Türkiye rahat bir nefes alacak, kavga olmayacak. Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı görev süresi dolana kadar devam edecek. Milletin oyuyla gelmişse meşruiyet tartışması olmaz. Başbakan yerinde kalacak. Biz aslında Binali Bey için çalışıyoruz. Bakanlar görevinde kalacak (DHA)