RAHİME DEMİRBİLEK / EGE MECLİSİ - 24.04.2013 - Ali Talak’la Ege Meclisi’nin bu haftaki konuğu CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören oldu. Programda Manisa’nın sorunlarından İzmir’in içme suyuna Bütünşehir Yasası’ndan çözüm sürecine  kadar birçok önemli konuya açıklık getiren Ören, barış süreci için CHP’nin sadece elini değil gövdesini taşın altına koyacağını söyleyerek kanın durması için sonuna kadar destek vereceklerini dile getirdi.

Ali Talak’ın ‘Manisa’nın büyükşehir olması Manisa’ya ne kazandırır ne kaybettirir?’ sorusuna cevap veren Ören, “Biz Manisa’nın milletvekilleri olarak büyükşehir olmasına karşı değiliz. Bütünşehir yasasında köy tüzel kişilerinin kaldırılmasına ve belde belediyelerinin kapatılmasına karşıyız. Bu işte bir eksiklik var. Bekir Bozdağ ‘Dar bölgede bir milletvekili olmalıdır’ diyor. Peki siz dar bölgenin vekili olarak seçilmişken bu yasayla alan büyüyünce bu halkın isteklerine nasıl cevap vereceksiniz? Belde belediyelerini kapattığımızda nereden tasarruf edeceksiniz? Bu sistem başkanlık yapısının alt yapısı olarak düşünülüyor. AKP’nin topluma basından verdiği de bu. Bu proje de yanlış olan belde belediyelerinin kapatılıp büyükşehirlere eklenmesidir” dedi.

BARIŞ VARSA CHP, ELİNİ DEĞİL GÖVDESİNİ TAŞIN ALTINA KOYAR

Çözüm süreciyle ilgili söylenecek çok şeyin olduğunu dile getiren Ören şunları söyledi: “Basın AKP’nin yanında yer alıyor hükümeti destekliyor. 22 yıl önce de bu tür sorun yaşanmıştı ama basın böyle davranmamıştı. Neden artık muhalefet parti üyeleri ve hükümet bir arada konuşamıyor. CHP’ye çözüm sürecinde büyük haksızlık yapıyor. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ‘Akil insanlar heyeti oluşturulmalı’ dendi. Basın bunun üstüne Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Bu sorun Meclis’te çözülmeliydi. Her partiden kişilerle bu konu konuşulmazsa aynı yerde sayarsın. CHP komisyon kurmayı teklif etti ama kimse bu konudan bahsetmiyor. AKP kendi istediği gibi bir komisyon kurdu ve ne istiyorsa o komisyondan da o çıktı. Komisyon AKP’nin yoğunlukta olduğu bir komisyon haline geldi. CHP’nin belki bugüne kadar iktidar olamamasının nedeni belki bu barış sürecini önceden beri başlatmasıdır. İnönü, bile barış süreci için bu riski göze almıştı. CHP elini değil, barış varsa gövdesini taşın altına koymaya hazır. Akil adamlar konusunda Başbakan samimi değil. Başbakan seçime yaklaşırken her zaman böyle şeyler çıkarıyor. Başbakan işine geleni destekliyor işine gelmeyeni dışlıyor.

Akil insanlar olmalı, diyen Genel Başkanımızın sözü üzerine herkes ‘Öcalan’la aynı şeyi diyorsun’ deyince dışlandı, yadırgandı. Akil insanlar seçilirken her partiden kişiler olmalıydı. Bunlar konuyu halka anlatmalıydı. Başbakan’ın seçtiği bu akil insanlar konuyu tam olarak biliyor mu? Genel Başkanımız gelin bizi bilgilendirin, neler oldu bizde bilelim diyor.

Temennim bu süreç seçimlerde son bulsun. Ama bunların esaslarını bilelim bizde katkı koyalım. Başbakanın her seçim öncesi yaptığı gibi bugün önümüze sunup, seçimden sonra rafa kaldırmasın. Gelinler oturup konuşalım, barışı istemeyen bir parti olabilir mi?” diye konuştu.

ASIL TERÖR EKONOMİDE

Akp kazdığı kuyuya kendisi düşecek diyen Ören, “İktidar partisi bu seçimi kaybetme riskini gördüğü için bütün iller büyükşehirde oy kullanacak” dedi. Köylü, işçi ve emeklinin artık hali harap. Saman buğdayı geçti artık samanın içine buğday karıştırma vakti geldi. Asıl terör ekonomide. Köylü zor durumda. Ben köylünün bu seçimlerde sarı kart göstereceğine inanıyorum. CHP büyükşehir başkanlığına büyük şekilde oynuyor. Köylü artık babasından kalan siyasi parti görüşüyle hareket etmeyecek” dedi.

İZMİR’İN İÇME SUYU TEHDİT ALTINDA

İzmir’in içme suyu tehdit altında olduğunu söyleyen Ören, “İzmir suyunu Gördes barajından alıyor. Bu barajın üstünde nikel madeni çıkarılmak için tesis kuruluyor. Gediz Ovası’nın tam ortasında yüz binlerce ağacı keserek, tonlarca sülfürik asit kullanarak bu tesis kurulacak. Bu, suya zarar vermeyecek diyen varsa tartışalım” diyerek bu konudaki rahatsızlığını dile getirdi.

Ören, “Her şey kabul edilebilir ve telafi edilebilir ama insan sağlığı hiçbir şekilde kabul edilemez. Madencilikte küçük bir ihmal büyük kazalar getirir. Bu madende hiçbir şekilde önlem alınmıyor ve çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Madenin altında ölmek madencinin kaderi değildir. Soru önergesi verdim ama geri dönüşü olmadı” dedi.

TÜRKİYE, YASAMA YÜRÜTME TARAFINDAN BAYPAS EDİLMİŞTİR

Ören, “Sabuncubeli tüneliyle ilgili 1 yıl önce soru önergesi verdim ama cevap gelmedi. Yasaya göre 15 gün içinde cevap verilmelidir ama cevabımı alamadım. 2 soru önergemi de verdim hakkım olan cevabı istedim ama hala cevap gelmedi. Halk bana vekaleti verdi bende önergemi sundum ama cevap gelmiyor Türkiye yasama yürütme tarafından baypas edilmiştir. İleri demokrasi bir kişinin konuştuğu herkesin dinlediği bir demokrasi değildir” dedi.