Rahime DEMİRBİLEK / EGE MECLİSİ - 03.04.2013 -  Ali Talak’la Ege Meclisi’nin bu haftaki konuğu CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın oldu. Bütünşehir yasasında hükümetin uygulanmak istediği politikayı anlatan Günaydın İzmir’de uzun süredir devam eden, bir türlü bitmek bilmeyen İzmir metrosunun neden sonlandırılmak istenmediğini açıkladı. 

Yerel yönetimlerin anayasadaki tanımdan bahsederek sözlerine başlayan Günaydın, yerel yönetimlerin 3 kısımdan yani il özel idareleri, muhtarlıklar ve belediyelerden oluştuğunu ifade etti.

Bütünşehir Yasası’na göre 2014 yerel seçimlerinde birçok belediye ve muhtarlığın seçime giremeyeceğini belirten Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: “Şuan itibariyle 2951 belediyemiz var. 6 Aralık 2012 tarihinde AKP’nin çıkardığı yasaya göre her 2 belediyeden biri kapanacak. 30 Mart 2014 seçimlerinde 1389 belediye için yarış yapılacaktır. Bu yasaya göre de artık il genel meclis üyeliği seçimi olmayacak. Bu kişiler valilerin karşısında temsilde bulunurdu ama artık tüm Türkiye’de ve İzmir’de bu seçim olmayacak. Bu anlayışa göre vali bu sorumlulukları üstlenecek bir kurum olacak. Vali birçok konuda söz sahibi olacak ve bu da demokrasinin budanması anlamına geliyor” dedi.

SANDIKTA KAZANILAMAYAN SEÇİMLER KÂĞITTA KAZANILMAYA ÇALIŞILIYOR

Bütünşehir Yasası’yla birlikte İzmir’de artık köyün olmayacağını ve İzmir’in mahalleye dönüşeceğini söyleyen Gökhan Günaydın, “Bu çalışmaya göre ‘Ha mahalle muhtarı ha köy muhtarı’ deniyor ama durum böyle değil. İzmir’de tarım potansiyeli çok yüksek ve köyleri kapatarak halka çok büyük bir saygısızlık ediyoruz.  Sandıkta kazanılamayan seçimler kağıtta kazanılmaya çalışılıyor. Seçimlerde CHP iktidar olursa, hiçbir CHP’li belediye köyün ortak malına yan gözle bakmayacak. Belde belediyesini isteyenlerin beldesini CHP olarak tekrar açacak” dedi.

Günaydın, “6300 sayılı yasaya göre vali yardımcısının başkanlığında bir komisyon kurulacak ve bu da malların envaterini çıkaracak. Mal paylaşımının nasıl olacağını belirleyecek. Bu durumda İl Özel İdaresi’nin mallarını Vali dağıtıyor olacak. O bürokrat binlerce kişinin malını verecek bu da adaletli olmayacak. CHP’ye de bu durumda AKP tarafından sorunlu kamu malları verilecektir” dedi.

2014’te 30 ilin bütünşehir olacağını belirten Gökhan Günaydın, “İzmir Büyükşehir’in ilçe belediyeleri, metropol belediye olacak. 1 tane köy, belde belediyesi ve il özel idaresi kalmayacaktır. Burada sorun şudur; belediyelere verdiğiniz kaynaklarla verilen görevler adaletli olmalıdır. Bu yasaya göre belediyeye bütçe az ama iş çok verilecektir” şeklinde konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ilçelerde parti ayrımı yapmadan her yerde adaletli bir şekilde çalışmalarını sürdürmüştür diyen Günaydın, “Tire ve Bayındır AKP’den olmasına rağmen sütünü Tire’den, fidanını Bayındır’dan almıştır. Ama Ankara ağaçlarını Mısır ve İtalya’dan alıyor. Melih Gökçek bir takım gerekçelerle ağaçları dışarıdan alıyor ve paralar dışarı gidiyor. İzmir böyle yapmıyor. Tire ve Bayındır’dan sütünü, fidanlarını alıyor ve bu halde dahi 397 yılla yargılanıyor” diyerek hükümeti İzmir’e karşı göstermiş oldukları olumsuz tutumdan dolayı eleştirdi.

Bu yasanın TBMM’den geçerken çok çalışma yapıldığını belirten Günaydın, “AKP o zaman bu yasa geçerken ‘Eyalet ve başkanlık sistemi bu işin neresinde var?’ dedi. Başbakan şimdi de ‘2023 için Türkiye’nin eyaletlerle yönetilmesini doğru buluyorum’ dedi. O halde 6 ay evvel bu kanunu geçiren Başbakan’ın o zamanki sözüyle şimdiki sözüne dikkatlice bakmak gerekir.

2B konusunun da adaletsiz bir uygulama olduğundan bahseden Günaydın, bu arazilerin atadan beri burayı kullanan halka verilmesi yönde olduğunu söyledi. Günaydın, “Biz 76 milyon yurttaşımız arasında en yoksul kimse, en öteki kimse onun yanında olmak istiyoruz. Benim gözümde vatandaşın hakkı her şeyin önündedir. 2B arazisinde de mevzusuna gelecek olursak, vatandaş atasından beri orman arazisini kullanıyor. Akıl ne der?  Bu araziyi o vatandaşa ver. Ama AKP ne diyor? O alanın raiç bedelini verirse kullansın deniyor. Türkiye’de 2 milyon orman arazisinde yaşayan köylü var. Halkın zaten parası yok. Bunu nasıl ödesin?  AKP’de bu yasaya göre ‘Sen burayı almazsan 3. kişiye yani parayı verene satarım’ diyor. O bölgeleri orman köylüsünün alacak gücü yok” dedi.

CHP KÖYLERİ İMARA AÇMAYACAK

Günaydın, “Afet alanları özel proje alanı ilan ediliyor ama buralara da TOKİ yapılıyor. CHP olarak biz kırsal alana saygılıyız. Buralara saygı duymak zorundayız. Bir tek bizim milletimiz köylüyü aşağılıyor. CHP köyleri imara açmayacak büyükşehir ve ilçe belediye bizde olursa halk tekrar yaşadığı topraklara ve belediyeye kavuşacaktır” dedi.

Çeşme’nin giderek doğal yapısının bozulduğu yönündeki konulara açıklık getiren Günaydın, “Çeşme Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bizde olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı istediğinde TOKİ’yi yapar. Nerede kaldı o zaman bu belediyelerin gücü?  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı süper belediyecilik görevini almış oluyor bu durumda. Türkiye dünyanın en önemli turizm ülkelerinden bir tanesidir. Burada yüksek binaların olması büyük bir hatadır” şeklinde konuştu.

ULAŞTIRMA BAKANI YATIRIMI İZMİR’E YAPSIN, AFİŞİNİ BAŞKA YERE ASSIN

Hükümetin uzun zamandan beri sonuçlanmayan İzmir metrosunda büyük zorluklar çıkardığını belirten Günaydın, 3 büyük ilde metro kıyaslaması yaptı: “İstanbul, Ankara ve İzmir metrolarının çalışmalarını detaylıca araştıran biriyim. Menderes - Aliağa arasında 90 km’lik banliyo hattı hizmete girdi. Oraya İzmir Büyükşehir Belediyesi 600 milyon lira harcadı. Ankara’nın o kadar bütçesi olmasına rağmen hükümet tüm metrolara 838 milyon lira harcadı, İstanbul’da da durum aynı. Hükümet İzmir metrosuna bir kuruş harcamazken Ankara ve İstanbul metrolarını kısa sürede tamamladı. İzmir metrosun da defalarca ihale iptali yapıldı. İzmir metrosu için hükümetten 5 kuruş para almıyoruz ama Ankara’da metroyu Ulaştırma Bakanlığı yapıyor. Ulaştırma Bakanı afişlerini İzmir’e astırıyor ama parayı Ankara’ya veriyor. Bu Bakan parayı İzmir’e versin afişini de gitsin başka yere assın. İzmir’deki metronun maliyeti İstanbul’dakinin üçte biri. Burada yapılması gereken sadece keşif bedelinin arttırılmasıdır. Burada olay şu,  ‘Metro açılmasın seçimler kaybedilsin’. Buna rağmen uzun süredir açılamayan Hatay istasyonundaki halk,  yine oylarını CHP’ye veriyor. Ne kadar engellenirse engellesin biz bu çalış yapacağız” diyerek konudaki düşüncelerini dile getirdi.

Türkiye genelinde yerel seçimler için üç firmanın yaptığı anket çalışmalarının sonuçlandığını belirten Günaydın, “Bunlar kamuoyuna açıklanması için yapılmıyor parti içinde durum ne diye araştırma yapıyoruz. Belediyemize yönelik yapılan davalara ve suçlamalara rağmen biz cevabımızı 30 Mart 2014 günü vereceğiz” dedi.

YÜZDE 33 LÜK BAYAN KOTASI

Önümüzdeki yerel seçimlerde yüzde 10 gençlik kotası ve yüzde 33’lük kadın kotası uygulanacağını ifade eden Günaydın, “ En az 2 ya da 3’ü kadın belediye başkanı olacaktır. Sadece İzmir’e değil tüm Türkiye’ye yakışır şekilde kadın ve genci siyasete katacağız.

BAŞKAN ADAYLARINA MESAJ

CHP’li belediye başkanı olmak bu dönemde oldukça zor iş. Baskı, izleme, dinleme altındasınız. Onlarla çalışmak genel merkezin görevidir. Önümüzdeki dönemde belediye başkanları Genel Merkez’e ne kadar uzak olurlarsa olsunlar gelsinler birlikte olalım. Başkan hem örgütle hem halkıyla görünmelidir” dedi.

 “Günaydın, “Türkiye’nin öncü kenti, aydınlık kenti İzmir’e selamlarımı sunuyorum. Türkiye nereden nereye doğru götürülmeye çalışıyor ona bakarak oylarını ona göre sandıklara yansıtsınlar” diyerek konuşmasını tamamladı.