Evet sevgi öğrenilir ama öğretilmez.
 
Yurt dışında hayvan sevgisinin boyutlarını genişletmişler. Sevmek, korumak, sokaklara tas tas yemek, su koymak iş değil.
 
Çağdaş insanlar, köpekleri de tıpkı insan gibi görerek onların, geleceğini, yarınlarını, yaşlılığını planlamak ve organize olmak safhasına geçerek boyut atlamışlar:
 
‘FROZEN FACE ‘ bir köpek koruma ve sahiplendirme kurumunun adı. Tam tercümesi DONMUŞ YÜZLER. Anlamı ile maksadı uymuş mu pek bilemedim ama Amerikalı öyle uygun görmüş. Bu tanım, yaşlı, yalnız ve yorgun köpekler için. Yüzleri pek gülemediğinden sanırım.
 
Sahipleri öldüğünde, denizaşırı bir ülkeye göçtüğünde, yatalak olup köpeğine bakamadığında, ya da yaşlanıp huzurevine yatırıldığında, sahipsiz kalan köpekleri sahiplendiriyorlar.
 
Sevgi işte burada devreye giriyor. Zira bu hayvanların akıbeti meçhul. İdrar yolları hastalanıp, çiş kaçırdığında; felç olduğunda, gözleri görmediğinde, amansız hastalığın pençesine düştüğünde her türlü bakımını yapmak ve yanında yer almak ….
 
İşte asıl hayvan sevgisi budur diyen Amerikalı’lar, bu köpekleri edinmek için sıraya girmişler.
 
Sanmayın ki çok kolay.
 
Önce başvuru yapıyor, size gönderilen formu dolduruyorsunuz.
 
Bu formda maddi durumunuzdan, evin kaç odası, kaç banyosu olduğuna kadar sorulmakta. Gelir durumunuz, mesleğiniz, çalışma saatleriniz, köpeğinizi kaç saat yalnız bırakacağınız ve aklınıza gelmedik her soru var. Evlat edinseniz ancak bu kadar olabilir.
 
İsteğiniz değerlendirildikten sonra, evinizi ve şartlarınızı görmek için ziyaret ediyorlar.
 
Onay alırsanız, Yaşlı Bakımevi hazırlar gibi eviniz hazırlıyor, yüklüce bir bağış yaptıktan sonra, misafirinizi alabiliyorsunuz.
 
Bitmedi.
 
Düzenli olarak kontrol ediliyorsunuz. Yaşlı misafirnizin iyi ellerde olup olmadığı sıkı bir şekilde takip ediliyor.
 
Ülkemde hayvansevermiş gibi yapanlara sözüm şudur :
 
Sokakları, köpek tuvaleti olarak kullanmamak ‘insan’ özelliklerine sahip herkesin sorumluluğundadır. Elinize eldiveniniz cebinizde poşetiniz yoksa HAYVAN SEVERİM diye gezmeyin.