UĞRAŞI GİBİ KULLANMAK

Abone Ol

İnsanların zevk için uğraştığı ona keyif veren şeylere 'Uğraşı' ya da 'Hobi' diyoruz.
Kişinin, kişilerin yaşamına çok şey katabilir hobiler.
Onlara güven duygusu yanı sıra saygınlık da kazandırır.
Stresli olduğumuzda hobilerimiz sayesinde o ortamdan uzaklaşabiliriz.
Devamlı uğraştığımızda da öz güvenimizin artması yansıra disiplini yakalar, farklı başarının farklı üretmenin mutluluğunu yaşarız.
Ülkemizdeki bazı siyasetçiler geliştirdikleri bir uğraşları, hobileri olmadığından toplumu geren birçok şeyi uğraşı gibi kullanmaya ve bunu sık sık gündemde tutmaya başladılar.
Örneğin: Kadınlarımız ve doğum.
Ailede çocuk yapma konusu son derece özel bir konu olup eşler kaç çocuğu olacağına onları eğitebilecek, bakabilecek koşullarını göz önüne alarak karar vermelidir.
Genellikle ülkede şimdilerde bu böyle olmuyor.
Evlilikler, artık evlilik olmaktan çıkmış.
Güven, sevgi, saygı ve devamlılık yok.
Böylesi bir durumda çocuk sayısında bilinçli karar olabilir mi?
Televizyonlardaki programlarda hiç tanımadığı bir erkekten bir diğerinin yanına giden, çok cahil ve de ruh sağlığı son derece bozuk kadınların hobi gibi 5-10 çocuk dünyaya getirip bunları devlet güvencesine bırakarak bir daha ilgilenmediğini utançla izliyoruz.
Birçoğu bu karmaşık durumuna karşın hakketmediği halde yaşamda olmayan kişinin parasını almaya devam ediyor.
Yakınından aldığı paranın kesilmemesi için çok sayıda dini nikahla birliktelik yaşayanları devletin araştırıp parayı kesmesi gerekmez mi?
Görülüyor ki, birilerinin (!) işine gelmediği için hem araştırılmıyor hem de aldıkları haksız para kesilmiyor.
Çocuk doğum şekline gelince, buna bir siyasetçi nasıl karar verebilir?
Konu anneyi izleyen ve doğumu gerçekleştirecek hekimin konusudur.
Tıbbın kanunlarını uygulayanlara karşı konulamaz.
Doğum şekline karışmak yerine en doğru yaklaşım; öldürülen, dövülen, tecavüze uğrayan, açlık ve yoklukla savaşan, 'Kadın Gibi Kadınlara' sahip çıkılmasıdır.