Türk Sağık-Sen İzmir Üniversiteler Başkanı Yasemin Zengin, Ege Üniversitesi sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirlerinde kesintiye gidildiğini iddia ederek, sendika üyeleri ile birlikte bir açıklama gerçekleştirdi. Hastane bahçesinde çalışanalrla birlikte durumu proteto eden Zengin, açıklamasında şunları söyledi: 

"Ege Üniversitesi Yönetim tarihinde çalışanlar aleyhinde bir ilk yaşandı. İlk kez bir yönetim mali kriz gerekçesi ile çalışanın alın terinin, emeğinin ve ekmeğinin karşılığı olan döner sermayelere el uzattı ve döner sermayelerde kesintiye gitti. Hem de çalışanın fark edemeyeceği düşüncesi ile vergiden çıkılan ve zamlı maaş alınan Ocak ayında. Ocak ayında tüm sağlık çalışanlarımıza yapılan bu kesinti nedeni ile mali kayıplar yaşatıldı. 

Çalışanlarımız neredeyse 6 aydır vergi dilimi altında ezilirken, hem maaşlarından, hem döner sermayelerinden vergi dilimine girerek ciddi oranda maddi kayıplar yaşarken, Ocak ayında vergiden çıkarak rahat bir nefes alacağını, % 4’lük zammın artışı,6,7’lik enflasyon farkı ve vergi diliminden eksilen miktarında artışı ile maddi olarak rahatlayacağını düşünürken çalışanımıza yönetim tarafından, fark edilemeyeceği düşüncesi ile el altından % 10 döner sermaye kesintisi şoku yaşatıldı. Doğal olarak çalışanlar 1 yıl önceki Ocak ayı döneri ile neredeyse aynı oranda döner sermaye ödemesine mahkum edildi.

Üniversite Hastaneleri 3. Basamak sağlık hizmeti sunan, iş yükü, hasta yoğunluğu açısından yoğun sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşlardır. Bunların üstüne birde personel eksikliği ile bu hizmetin sunulduğu,üç çalışanın yapacağı işin neredeyse bir çalışanın omzuna yüklendiği düşünülürse çalışanların aldıkları ücretin ne kadar yetersiz olduğu, verilen komik ücretlerinde çalışanların alın terini karşılamaktan uzak olduğu hepinizce görülecektir.

Bizler Sendika olarak çalışanların iş yükü, iş yoğunluğu, personel eksikliği altında ezilmesinin savaşını verirken ve her platformda, kurumlarla yapılan toplantılarda döner sermayelerin artırılmasını talep ederken ve kurum yöneticileri de mali krizden dolayı mevcut döner sermayeyi koruma sözü verirken anlaşılan o ki yöneticiler mali krizin sorumlusu çalışanlarmış gibi bu krizin faturasını çalışana kesmeyi kendisine hedef edinmiştir.

Ege Üniversitesi Yönetimi çalışan aleyhine çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Özellikli birim paraları, Biyokimya birimine 15.5 saat nöbet ücreti ödemesi, icap nöbet ücretlerinin kesilerek çalışana izin ve ücret verilmemesi, mali kriz gerekçesiyle de döner sermaye kesintisi yapan yönetimi yaptığı bu uygulamalardan bir an önce vazgeçmeye davet ediyoruz. Çalışanlardan maddi kayıplara neden olan bu uygulamaların, sağlık çalışanlarımızın çalışma motivasyonunu kıracağını, bununda kurumun aleyhine sonuçlar doğuracağının bilinmesini isteriz. Her zaman dediğimiz gibi mutlu çalışan, mutlu kurum. Çalışanınız mutlu ise size verimli hizmet sunabilir.

Kurumda iş yükünde en ufak bir azalma yok iken, hasta sayısında eksilmeye gidilmez iken mesai dışı çalışmalar ile en üst düzeyde hasta bakımı yapılıyor iken, hasta sayısında sürekli artış varken ve sağlık çalışanlarımızda çalışmasından dolayı performansından ödün vermeden çalışıyor iken sorarız size kurum neden sürekli borç içinde yüzmekte ve mali açıdan düze çıkamamaktadır? Bunun faturası neden çalışana çıkartılmaktadır? Yönetim olarak formüller üretilmemektedir? Neden ilk el uzatılan kalem çalışanın alın teri olan döner sermaye olmaktadır ve neden çalışanın sürekli motivasyonunu düşüren uygulamalara yönetim olarak imza atılmaktadır? 

Değerli Basın Mensupları, çalışanlarımız döner sermaye artışı bekler iken, döner sermayelerde % 10 oranında azalmaya gidilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Sağlık çalışanlarımızın iş yükü artarken, kurumun gelirimiz yok, borcumuz çok demesi doğru bir yaklaşım değildir.

Gelirin düşmesi ve borcun faturası denilince kurum yöneticilerinin ilk olarak çalışanın emeği ve ekmeğine göz dikmesinin sebebini merak ediyoruz. Kurum yöneticilerinin aklına ilk çalışanın cebine giren emeğin karşılığını almanın gelmesi manidardır.

Yöneticilerinin önceliği her zaman ve her şart altında çalışanın hakkını korumak olmalıdır. O nedenledir ki hiç kimsenin çalışanın ekmeğine ve emeğine el uzatmasına izin vermeyeceğiz.

Buradan bir kez daha hastane yönetimine sesleniyoruz: 

Gelin döner sermaye kesintisinden vazgeçin. Çalışanın hakkından kesinti yaparak bir yere varamazsınız. 

Finansal sorunlarınızı çözmek için çare arayın. Gözünüze ilk çarpan olan çalışanın dönerine dokunmayın. 

Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversite Şubesi olarak bu konuda son uyarımızı da yapmış olalım. Bu konuda ısrar edilir ise iş bırakma dahil her türlü eylemi gerçekleştireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. 

Bu duygu ve düşüncelerle hepinize teşekkür ediyor, çalışanlarımızın hak ettiği mali, özlük ve sosyal haklarının verilmesi temennisi ile tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor hepinize saygılar sunuyorum."