EGE MECLİSİ - Delican açıklamasında; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte başlayan halkla bütünleşmiş siyaset anlayışının, genel siyasete sirayet edeceğini söyleyen Delican; " yeni sistem itibari ile, halktan kopuk, halka rağmen siyaset yapma lüksü tarihe karışacak" diye konuştu.

 İl Başkanı Bülent Delican; referandum için geri sayımı başlayan yeni hükümet sistemi üzerinden tarafsızlık ve yetki tartışmalarını da değerlendirdi. Başkan Delican; yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın binlerce yardımcı ve bakan atayabileceği, partili olmasından dolayı illerde kavga gürültü çıkacağı söylemlerinin bilgi ve tespitten çok uzak olduğuna vurgu yaparak; "Mevcut sistemde de başbakanın kaç bakan ya da yardımcı atayacağını bilmiyoruz. Bu atamaları belirleyen sınırlayan bir anayasa ya da yasa hükmü yok ki. Ayrıca şu anda da bu göreve atanacakların illa ki meclisten olması zorunluluğu yok. İsterse Başbakanlar da dışarıdan bakan ve yardımcı atayabiliyor. İcranın Cumhurbaşkanlığı'na devri ile sanki dağlarla ovalar yer değiştirecek, denizler taşacak, kıyamet kopacak izlenimi yaratmaya çalışıyorlar. Bugün bakanların meclis içinden seçilmesi sadece doğal siyasi denge gereği. Yasal bir düzenlemesi olduğundan değil." diye konuştu.

 Bu iddia sahipleri başbakan olabilseydi?

"Bunu iddia edenler; mecliste çoğunluğu sağlayıp başbakan belirlemiş olsalar. O başbakan da bakanlarını ve yardımcılarını, milletvekillerini belirmeyecek mi? Değişen nedir? Yeni sistemle yürütmenin başı Cumhurbaşkanıdır ve icra ekibini o belirler. Cumhurbaşkanı kimdir? Yine halkın teveccühünü almış, milli iradenin yürütmenin başına getirdiği kişi. Bugünkü gibi; Yürütmenin ve yasamanın patronu Başbakan olunca tek adam veya diktatörlük rejimi olmuyor da, Cumhurbaşkanı olunca mı oluyor? Ayrıca bu makamlar genel ihtiyaçlara göre belirlenir, keyfe göre değil. " diye konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; özet olarak, Cumhurbaşkanına verilen yetkilerin, mevcut sistemde Başbakana ait olan yetkiler olduğunun ve Başbakanlık makamı yeni sistemde olmadığı için Başbakana ait yetkilerin Cumhurbaşkanına verildiğinin altını çizdi.

Bakanlık sayısı Erdoğan'la azaldı

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, sözlerini şöyle sürdürdü; " Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde, bundan neredeyse 13 yıl önce bakanlık sayısının fazla olduğunu söyleyerek revizyona gitmişti. 38 bakanlığın sayısını, 23'e düşürdü, bugün ise 21. Önüne gelene bakanlık verildiği o israf dönemini kapatan, bu kararı başbakan olarak o gün verenin, yeni sistemle beraber bakan ordusu kuracağını iddia etmek; abesle iştigal. Bilgilenmeden bilgi vermek, vatandaşımızın hafızasını hafife almak doğru değil."

 Taraflı tarafsız çelişkisi...

Cumhurbaşkanının partili olursa tarafsız kalamayacağını söyleyenlerin; tarihe bakmaları gerektiğini söyleyen Başkan Delican; "Rejime sahip çıkmak ki bu bizim ülkemizde Cumhuriyet'tir. Cumhuriyete ve onun değerlerine sahip çıkmak tartışmasız ve tarafsız bir duruştur. Böyle de olacaktır. Tıpkı; Atatürk gibi, ismet İnönü, Celal Bayar gibi. Onlar da Cumhur'un başkanlığını partili olarak yapmamışlar mıdır! 1961 Anayasası'na kadar böyle olmuştur. Olağanüstü dönemlerdir doğru. Kurulmakta olan bir ülkeydik ve alınması gereken tedbirler vardı. Bugün de var. Partililik aidiyeti; tarafsızlığı ortadan kaldırıyorsa; Başbakan'ın da tarafsızlığından söz edemezler o zaman. Rozeti çıkarmak da gösteri gibi kalır. Oysa öyle değildir. Başbakan da sadece ona oy verenlerin değil, tüm vatandaşların başbakanıdır ve hizmet üretmek durumundadır. Bu içi boş kelamlara, kafa karıştırma çabalarına pirim vermemek zorundayız." diye konuştu. 

Demokrasilerin en büyük gücü...

"Demokrasilerin en büyük gücü, milli egemenlik ilkesinin halkın iradesi ile hayata geçmesini sağlayacak bir siyasal sistem ve siyaset yapma imkanına sahip olmaktır. Kim ne derse desin Türkiye bu adımı atmak üzeredir." diyen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; temsili liderlik döneminin Erdoğan'la birlikte yerini organik liderliğe bıraktığını belirtti. Delican, şunları söyledi; "Evet ya da hayır diyecek hiç kimsenin  karşı çıkamayacağı şey şudur ki; Cumhurbaşkanımız, siyasi hayatı boyunca toplumun dilini konuşmakla kalmayıp, her kesimle iç içe olmuş, organik bir ilişki kurmuştur. Halka rağmen siyaset yapma dönemini kapatan bir liderdir. Yeni sistemle birlikte; icranın başına hangi lider gelirse gelsin; artık halktan bağımsız, kulağı gözü halka kapalı lider olamayacaktır. Bu hem sahip olduğumuz örnek nedeniyle hem de yeni sistemde tamamen halkın dolaysız iradesinin belirleyici olmasındandır. Yeni sistem; halkla devletin ilişkisini güçlendirecektir çünkü."