5510 sayılı Kanun’un 41.maddesi kapsamında sigortalı kadınveya hak sahiplerinin borçlanabilecekleri sürelerden biri de doğumdan sonra geçen çalışılmayan sürelerin doğum borçlanması ile kazanılmasıdır.

Doğum Borçlanması,5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince kadın sigortalıların ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladıkları tarihten sonra üç çocuğa kadar , her doğum için doğum tarihinden itibaren geçen en fazla iki yıllık süreleri, bu sürede adlarına prim ödenmemiş olması ve çocuklarının yaşaması şartıyla borçlandırılmasıdır.

Doğum borçlanması yapılabilmesi için sigortalının doğumdan önce 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması gerekmektedir.

Bu nedenle, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi kadın sigortalılar ile doğumdan önce Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tescil edilmeyen ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmemiş olan kadın sigortalıların bu kapsamda doğum borçlanması yapmalarına kanunen imkan bulunmamaktadır.

Sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra ilk doğumunu yapan ve iki yıllık süre dolmadan ve sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlamadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalıların, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süreleri borçlandırılmakta, ikinci doğum için de doğumdan sonra geçen 2 yıllık süresi borçlanabilmektedir.

6552 sayılı Kanunla değiştirilen 41. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; 11.09.2014 tarihinden itibaren 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere, her doğum için doğum tarihinden itibaren geçen en fazla iki yıllık süreleri, bu sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuklarının yaşaması şartıyla borçlandırılmaktadır.

Ayrıca, hakkında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanan 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendine tabi kadın sigortalılar da talepleri halinde 5510 sayılı Kanun’un 6552 sayılı Kanunla değiştirilen 41. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklikten yararlandırılmışlardır.

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) veya (c) bendi kapsamında doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının borçlanma işleminin yapılabilmesi için doğumdan önce;

* (a) bendi kapsamında tescil edilmiş ve adına kısa veya uzun vadeli sigorta kollarına tabi prim bildirilmiş/tahakkuk etmiş olması,

* (b) bendi kapsamında prim ödemesine bakılmaksızın tescil edilmiş/tahakkuk etmiş olması,

*(c) bendi kapsamında tescil edilmiş olması

gerekir.

Sigortalılığı ilk defa kısa vade sigorta kollarına tabi prim bildirilerek başlayan kadın sigortalıların bu tarihten sonra doğum borçlanması yapması halinde sigortalılık başlangıç tarihi uzun vade primi bildirilen tarihten geriye doğru gidilerek tespit edilmektedir.

Doğum borçlanması talebinin Kuruma yazılı olarak yapılması  ve gelen ödeme evrakının   bir ay için de Kurumun belirlediği bankalara ödenmesi gerekir.

Doğum Borçlanmalarında ödeme rakamı sigortalıların veya hak sahiplerinin talepte bulundukları tarihte 5510 sayılı Kanun’un 82. maddesine göre prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında olmak üzere kendilerince belirlenen günlük kazancın % 32’si oranında hesaplanır.

Borçlanma rakamı talep halinde sigortalıya veya hak sahiplerine toplu olarak geri ödenir.Kısmi ödeme yapılmaz.

Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının borçlanma işleminin yapılabilmesi için;sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra doğum yapmış olması ve çocuğunun yaşaması şartı bulunmaktadır.

Doğum BorçlanmasıSSK (4a) kapsamında borçlanma yapacaklar için 2017 yıl sonuna kadar yapılacak başvurular da asgari 18.96 liradan hesaplanmaktadır.Yıl sonunda bu rakam asgari ücrete gelen zam kadar artacaktır.

Sigorta tescili yapılmadan olan doğumlarında borçlanılabilmesi borçlanma da kadınlara yapılan  haksızlığın ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Çalışma Bakanımız Sn. Jülide Sarıeroğlu’nun bir kadın olarak bu konuya duyarsız kalmayacağını düşünüyorum.