Doktorlarımızın emeklilik şartları ve maaşları için 3 Ağustos 2018 tarihinde 30498 sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren 7146 sayılı Kanun oldukça ciddi haklar sağladığı için önem arz ediyor.
 
Biliyorsunuz uzunca bir süredir sağlık çalışanları yıpranma hakkı talep ediyorlardı. Bu kanun ile doktorlarımız başta olmak üzere sağlık çalışanlarına yıpranma hakkı verildi. Yıpranma için gelen düzenlemenin en az on sene kimseye bir faydası bulunmuyor. Bu nedenle yıpranmadan kısaca bahsedip esas olan emekli aylıklarında oluşan haksızlığa dikkat çekmek istiyorum.
 
Sağlık Çalışanları 3.08.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 7146 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde yapılan değişiklik ile fiili hizmet kapsamına alındı. Böylece bu tarihten itibaren 4a (SSK ) kapsamında çalışan doktor, hemşire, eczacı, klinik psikolog, fizyoterapist, diyetisyen, dil ve konuşma terapisti , sağlık fizikçisi ,perfüzyonist , sağlık bakım teknisyeni gibi görevlerde fiilen çalışanların her 360 günü için 60 gün fiili hizmet süresi çalışma sürelerine eklendi. Fiili Hizmetten faydalanmak için kanunun çıktığı tarihten sonra en az 3600 gün sağlık mensubu olarak çalışmış olmanız gerekiyor. Fiili Hizmet sürenizin yarısı emeklilik yaşınızdan indiriliyor. Fili hizmet süresi bir ay için en fazla 26 gün ile sınırlı daha fazla gün için bildirim yapılamıyor. Ayrıca fiili hizmet süresi de beş yılı geçemiyor. Fiili hizmet sürenizin yarısı yaştan düşülüyor. Tatiller fiili hizmet süresi hesabında dikkate alınmıyor.
 
Sağlık çalışanlarına 3.08.2018 tarihinden itibaren gelen yıpranma hakkının yanında bir diğer hakta emekli aylıklarında yapılan düzenlemeydi. Bu düzenleme ile Emekli Sandığı Kanunu’na bir madde eklenmekte emekli aylığı bağlanmış olup aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan ve 5510 Sayılı Kanun’un ek 3.maddesi uyarınca ilave aylık almayan tabip ve diş tabiplerine ilgili mevzuata göre uzman olanlara 17000 gösterge rakamının uzman olmayanlara 13000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme yapılacağı açıklandı.
 
Bu kanundan makam tazminatı ödemesine emekli olduğunda hak kazanamamış olan doktorlar yararlanacak ,doçent ve profesörlerin aylığının içinde makam tazminatı bulunduğundan onların maaşlarında artış olmayacaktır.
 
Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden doktorlara bu düzenleme sonrası yapılacak ödeme çalışmayı bırakıncaya kadar verilmeyecek çalışmayı sonlandırdıklarında bu düzenlemeden faydalanmaya başlayacaklardır.Halbuki makam tazminatı alarak emekli olan ve çalışan bir sürü hakim, savcı, subay bulunmaktadır.
 
Doktorlara sağlanan bu ek ödemeden sadece Emekli Sandığından emekli olanların faydalanıyor olması SSK ve Bağ- Kur ‘dan emekli olan doktorların bu haktan faydalanamaması da ayrı bir sorundur.
 
5510 sayılı Kanun ile 1.10.2008 sonrası Sosyal Güvenlik Kurumunun tek çatı altında toplandığının söylenmesine rağmen sosyal güvenlik haklarının hala daha çifte standart yaratacak şekilde düzenlemesi ise kabul edilecek bir şey olamaz. Kaldı ki emekli olduktan sonra çalışma yasağı koymak da kabul edilemez.
 
Doktorlara sağlanan emekli aylıklarında yapılan artıştan bütün emekli doktorların yararlanması gerekir.Ayrıca emeklilik sonrası çalışmaya devam etmeleri de doktorların en doğal haklarıdır.Çalışma hayatına devam ettikçe istihdam yaratmak da bilgileri deneyimleri
 
ile fayda sağlamaktadırlar.Vergilerini ödeyen doktorların çalışmalarının maddi manevi katkısı büyüktür.
 
Tüm bunları bir arada düşündüğümüzde Emekli doktorlarımızın Sosyal Güvenlik Kurumuna dilekçe ile başvurmalarını aldıkları cevap olmuşuz ise dava açmalarını öneriyorum. Hatta Emekli Sandığından emekli olup çalışmaya devam ettiği için bu düzenlemeden faydalanamayan doktorlarımızın da dava açmasını şiddetle öneriyorum. Diğer meslek grupları nasıl çalıştıklarında makam tazminatı dahil emekli aylıklarını almaya devam ediyorlarsa doktorlarda devam etmelidir.
 
Beni Türk doktorlarına emanet ediniz. Mustafa Kemal Atatürk