Aziz Petrus, Hz. İsa’nın havarilerinden biridir. Hz. İsa’nın en güvendiği havarilerin başında gelen Petrus, Katolik Kilisesinin kurucusu olarak bilinir. İnanan Hıristiyalara göre, o da çarmıha gerilmiştir. Kendisini çarmıha gerenlerden Hz. İsa ile aynı şekilde çarmıha gerilmek istemediğini, kendisinin buna layık olmadığı söyleyerek ters bir şekilde (baş aşağı bir şekilde ve çarmıhın ters çevrilmesiyle) çarmıha gerilmesini istemiştir. Hz. İsa ise bu Petrus’u Hıristiyanlığın üzerinde inşa edileceği kaya olarak tanımlamıştır. Gerçekten de Petrus, Katolik Kilisesinin kurucu olarak kabul edilir.

Vatikan’da Aziz Petrus adına yapılan dünyanın en büyük kiliselerinden biri olan Saint Pietro Bazikalası’nın önünde yine Petrus’un bir heykeli vardır. Heykel elinde bir anahtar tutmaktadır. Bu anahtar, göklerin/cennetin anahtarıdır. Bu haliyle Petrus, hem Katolik Kilisesinin kurucusu ve cennet ile cehenneme gideceklerin belirleyicisidir.

Anahtar metaforu bu bağlamda önemlidir. Türkiye siyasetinde yerini 1972 yılında alan Milli Selamet Partisi’nin amblemi de anahtardı. Parti, Milli Nizam Partisi’nin ardından Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı ikinci parti idi. 12 Eylül 1980 darbesine kadar Türkiye’nin siyasal hayatının ve koalisyon hükümetlerinin önemli ortağı haline geldi. 1974’te CHP-MSP, 1975-1977 yılları arasında da Birinci ve İkinci MC hükümetlerinde yer aldı. 1979’da kurulan Demirel azınlık hükümetini dışarıdan destekledi. Parti amblemi olan anahtar bu haliyle iktidarın anahtarı haline geldi. İkinci anlamı ise, MSP’ye oy verenlerin cennete gideceği göndermesini içermekteydi.

1961-1980 döneminde % 10 seçim barajı olmadığı için MHP ve MSP gibi küçük partiler koalisyon hükümetlerinin kurulmasında kilit rol oynadı. 1980 sonrasında % 10 barajı küçük partilerin siyasal iktidarın belirlenmesinde önemi ve etkisi azaldı. Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte barajın % 50 + 1 olduğunu söylemek gerekir. Bu nedenle 2019 seçimlerinde Bahçeli’nin MHP’sinin, cemaat ve tarikatların anahtar bir rol üstlenmeleri beklenmelidir. Umarım ki cennetin ve iktidarın anahtarı birbirine karıştırılmaz. Malum çağdaş demokrasiler, laik/seküler toplumlarda yükselir.