Her Şey Yağmurlu Bir Gecede Böyle Başladı İşte…
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919′da Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru hava yağmurlu ve elektrikli olduğundan ve o zamanlar paratoner sistemi de olmadığından telleri toprağa vermişti.
Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. ‘Mustafa Kemal Paşa geliyor!’. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Memur ayağa kalktı.
— Buyurun Paşam.
— 'Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor' dedi.
— Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!
— 'Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim ya ölürüz ya vatan kurtulur!' dedi.
Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin* üzerine koydu. Memur için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.
— 'Sen ölürsen ben de ölürüm' dedi.
Memurun, elini bırakması için söylediği ısrarlı sözlere aldırmadı, elini uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradı. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, memur yazdı. Gelen şifreli cevaba memurun elini bırakmadan baktı. Bir kâğıda çabucak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmesini söyledi. Amasya ile de istediği konuşmayı yaptı, sonra;
«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» dedi ve maiyetiyle gitti.
19 Mayıs 1919;
99 yıldır bitmeyen ve nice 99 yıllarda bitmeyecek, coşkuyla anacağımız dudaklardaki tatlı mırıltı…Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktı.
Mustafa Kemal; Kurtuluş Savaşı’na başlarken ve devamında canını ortaya koyan geçek bir vatansever. O’nu anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalmakta…
Bir millet düşünün Balkan Harbi'nde ağır kayıplar vermiş, Selanik’i tek kurşun atılmadan kaybetmiş, üstüne bir de Edirne ellerinden kaymış gitmiş.
Ama bu millet yılmamış ordusunu iki yılda toparlamış, Çanakkale’ de destan yazmış.
İşgal kuvvetleri ‘tamam bu kez kazandık’ derlerken, onları bir kez daha ters köşe yapmış, Samsun’ a en olmadık koşullarda çıkarak bağımsızlık meşalesini yeniden ve kocaman bir ateşle yakmış.
Tabii ki Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK…
Türk Milletinin şansı, Türk’e düşman olanınsa şanssızlığı…
Yedi düveli aklıyla, zekasıyla dize getiren, vatan sevdalısı.
Akla ve bilime verdiği önemle Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran deha.
Son nefesime kadar sana minnet duyacağım.
*Telgraf imlerini gönderirken, bir devredeki akımı kesmeye ya da yeniden vermeye yarayan, el ile kullanılan aygıt.