Sosyal Güvenlik Kurumu, sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, etkin, adil, aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir, çağdaş standartlarda sosyal güvenlik sistemini yürütmek amacıyla hizmet vermek üzere kurulmuştur.

Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri işçi ve işveren primlerinden oluşur. Primler zamanında, düzenli eksiksiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından toplanır ve değerlendirilirse Kurumun ödemeleri de zamanında yeterli oranda yapılabilir.

Sosyal Güvenlik Kurumunda toplanan prim gelirleri çalışan personelin giderleri, ödenen emekli aylıkları ve sağlık harcamaları gibi üç ana başlıkta toplanabilir.

Sosyal Güvenlik Kurumunda toplanan prim rakamı reel olarak artmakta, fakat tahsil edilen prim tutarları uygulanan politikalar ile reel olarak artmamaktadır.

Aralık 2024 itibariyle toplam emekli sayımız 16milyon 677 bin 617 kişidir. Bunlardan 12milyon 028 bin 127 kişi ödediği primler ve çalışmaları ile emekli aylığı almaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun Primleri toplarken yapılan hataları kısaca özetleyecek olursak;

İşverenlerin ödemesi gereken sigorta primleri zamanında tahsil edilmemekte, gecikme sonrası ise yıllık %24 gibi reel olmayan bir faiz uygulanmaktadır.

İşverenlerin aktif çalışma hayatı esnasında SGK tarafından zamanında tahsilat yapılmadığı için çoğu işveren ödenmeyen sigorta primlerinden şirketi kapatarak, zarar açıklayarak kaçmakta, ödemekten imtina etmektedir. Bu işletmelerde çalışanların sigorta primleri SGK tarafından tahsil edilememesine rağmen sigortalılara ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına ücretsiz sağlık hizmeti vermektedir.

SGK ‘nın Şubat 2025 ayı istatistiklerine göre aylık prim geliri 289 milyardır. (SGK İstatistik )

2024-2028 dönemini kapsayan 12.Kalkınma Planı verilerine göre Aralık 2024 yılı itibariyle SGK’nın prim tahsilat oranı %82 dir. Tahsilat oranına bakarsak her ay 30 milyar tutarında primin tahsil edilmediğini görüyoruz.

Sayıştay’ın 2022 yılı Denetim Raporuna göre Kasım 2022 itibariyle yaklaşık 363 milyar lira birikmiş alacağı ve 38 milyar lira gecikme cezası alacağı bulunmaktadır. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumunun belediye ve belediye şirketlerinde 38.6 milyar lira sigorta prim alacağı da bulunmaktadır. En son Belediye Başkanlığı seçimleri öncesi Çalışma Bakanı Sn. Vedat Işıkhan bunu basın önünde açıklamıştır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun Kurum alacaklarını tahsil etmeye karar verdiğinde de ancak %50 sini tahsil edebildiği de Sayıştay Raporunda yer almaktadır. Şöyle ki, 2016-2022 yılları arasında toplam 112.413.996.782 TL prim alacağının sadece 43.093.821.221 TL si tahsil edilebilmiştir. Son 7 yıl içinde icra tahsilat oranı %38 dir.

İcra memurlarının azlığı, zaman aşımı, tebligatların ulaşamaması gibi birçok nedenle SGK alacaklarını tahsil edememektedir.

Özellikle seçim öncesi tebligat, icra gibi işlemlerde bilerek durdurulmaktadır.Kısacası alacağına Şahin olan Devletimiz konu SGK olunca yeteri kadar çaba içinde bulunmamakta hatta ihmal etmektedir.

Sosyal Güvenlik Sistemi İşverenlerin Yükümlülüğü

İşverenlerin büyük bir kısmı sigorta primlerini asgari ücret üzerinden ödemektedir. Böylece sigortalının gerçek ücretini saklayarak Devletin sigorta prim alacağı rakamı ve vergi alacağının düşmesine neden olmaktadır.

İşverenlerin sigorta prim teşvikinden yararlanması için sık sık kanun çıkarmakta bundan da özellikle büyük firmalar yararlanmakta (çalışan sayısı artışına göre teşvik verildiği için) küçük işletmeler yeteri kadar faydalanamamaktadır. İşverenlere verilen sigorta prim teşvikleri ile istihdam artırılmaya çalışılmakta, fakat nitelikli eleman yetiştirilemediği için çoğu zaman büyük işverenler teknoloji veya yabancı işçi ile sorununu çözmektedir.

TÜİK verilerine göre istihdam edilen her 100 kişiden %27 si sigortasız çalışıyor. Özellikle Pandemi döneminde gördük ki işe gitmek zorunda olan fakat çalıştığına dair belge alamayan 7.5 milyon sigortasız kayıt dışı çalışan var. Yine TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe 1 milyon 689 bin çalışan var bunun 579 bini sigortasız yani kayıt dışı çalışıyor KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE

Kayıt dışının en fazla olduğu sektörlerden biri de Tarım Sektörü’ dür. TÜİK verileri ile yaklaşık 4 milyon 500 bin tarım işçisinin sadece bir milyonu sigortalı çalışıyor. Güvenlik güçleri tarım işçisi taşıyan servisleri görmezden geliyor.

Ev hizmetlerinde çalışanlarda yaklaşık 1 milyon çalışanın da sigortası bulunmuyor.

Ülkemizde Suriyeli, Afgan başta olmak üzere yabancıların birçoğu sigortasız çalışıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumunun görevleri arasında olan Denetleme görevinin layıkıyla yerine getirilmemesinin sonuçlarını yaşıyoruz.

Sağlık için hizmet alınan firmaların ödemeleri yeteri kadar denetlenmemekte çoğu zaman göz yumulmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu giderlerinin büyük bir kısmı sağlık için ayrılmakta fakat yapılan ödemeler denetlenememektedir. Çoğu zaman kartel haline gelen bu hastaneler için oldukça yüklü ödemeler denetlenmeden ödenmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Kaynakları

Son 10 yılda Sosyal Güvenlik Kurumu gayrimenkullerin kiralama ve satışları reel rakamların altında yapılmaktadır. SGK ‘nın yine toplanan gelirleri de bugüne kadar hatalı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak; Sosyal Güvenlik Kurumunun kaynakları, tahsil edilen primlerin doğru değerlendirildiği yerde emekli ve çalışanın yerinde olan tüm talepleri karşılanabilir.

Düşük emekli aylıklarının emekli sayısının fazla olmasına bağlayan bir bakış açısının doğru bir yönetimi gerçekleştirmesi beklenemez. Son 4 yıldır en düşük emekli aylığını hiçbir aktüeryal hesaba dayandırmadan sadece siyasi endişeler ile önce 3000 Lira sonra 5000 Lira, daha sonra 7500 Lira yaptım şimdi de 14.469 Lira yaptım demenin matematiksel bir açıklaması olamaz.

Tüm emeklileri sefalet maaşta birleştirmeye çalışan bu zihniyeti sonlandıracak yine emekliler olacaktır.

Emeklilerin Yaşadıkları Sorunlar

Bugün ülkemizde emeklilerin sorun yaşamasının iki temel sebebi vardır. Bunlar dan ilki 5510 Sayılı Kanun ile gelen Aylık Bağlama oranın düşürülmesi, ülkenin gelişmişlik hızından alınan payın da yüzde yüzden yüzde otuza düşürülmesidir.

2008 yılında 5510 Sayılı Kanun ile Aylık Bağlama Oranı yüzde elliye, aylıkların alt sınırı ise yüzde otuz beşe düşürüldü.

TUIK ‘in enflasyon rakamları 2022 yılından itibaren madde sepeti açıklanmadan paylaşılmaktadır. Açıklan enflasyon oranları üzerinden yılda iki defa enflasyon farkı alan emeklinin TUIK oranların düşük açıklanması nedeniyle alım gücü düşmüştür.

Ülkemizde emekli aylıkları yetmediği için emekli olanların %57 si aktif olarak iş hayatına devam ediyor.

İktidarın uyguladığı politikalar ile her yıl emekli aylıklarının alım gücü kademeli olarak adım adım düşürüldü.

Aralık 2002 tarihinde en düşük SSK (4a) emekli aylığı 257 Lira, asgari ücret 184 Lira iken bugün asgari ücret 22.104 Lira en düşük SSK (4a)emekli aylığı ise 14.469 Liradır.

Sosyal Güvenlik Mevzuatımıza AKP iktidarı ile gelen ‘Kök Aylık’ ve ‘En düşük aylık’ uygulaması ile bütün emekli aylıkları en düşük aylık seviyesinde birleştirilmeye çalışılmaktadır.

Bayram ikramiyesi uygulaması ile yetmeyen emekli aylıklarına yılda iki defa bayram ikramiyesi ile geçici çözümler üreten iktidarın bayram ikramiyelerinin de alım gücü ilk verilmeye başlandığı 2018 yılından bugüne kadar dörtte bir oranında azalmıştır.

Memurlara Temmuz 2023 yılında verilen seyyanen artışın memur emeklilerine verilmemesi ile birlikte memur emeklileri emekli olduğunda en son aldığı aylığın yüzde 75 oranında emekli aylığı alabiliyorken bu oran bugün yüzde 45 ‘e kadar gerilemiştir.

Yine 2008 yılı sonrası işe giren Kamu Görevlileri için de ikinci sınıf emeklilik sistemi yaratıldı. Memur emeklileri bile 2008 öncesi ve 2008 sonrası olarak farklı aylık hesaplamaları ile emekli oluyorlar.

Kıdem tazminatına tavan uygulaması ile 2002 yılında brüt asgari ücretin 5 katı üzerinden kıdem tazminatı hesaplanırken 2025 yılında bu oran asgari ücretin 1.8 katına kadar geriledi. Zorunlu arabuluculuk ile işçi alacakları işveren tarafından gasp edilmesinin önü açıldı.

Emeklilerin Aylıklarının Düşük Olması /EYT Yasası

Emekli aylıklarının düşük olma nedeni olarak EYT gösterildi. Ülkemizde 2008 sonrası emekli aylıkları bilerek kademeli olarak düşürülmüştür. EYT yasası Mart 2023 tarihinde çıkmıştır ve bu tarihte de öncesinde de Hazineden yardım alınarak emekli aylıkları en düşük aylık seviyesine çıkarılmaktadır. Sadece kamuoyu ve emeklileri yanıltmak için EYT emekliliği aylıkların düşük olmasına neden olarak gösterilmektedir.

Türkiye ‘de erken yaşta emeklilik algısı da doğru değildir. Ülkemizde emekli aylığı alanların yüzde 72 ‘si 56 yaş ve üzerindedir.

Emekliler ülkemizde milli gelirden de, ülkemizin gelişme hızından da düşük pay almaktadır. Bu tüm Avrupa ülkelerinde %9 iken bizim ülkemizde %4 civarındadır.

Son olarak emekliler yıllarca çalışıp emekli aylığını hak etmiş bu ülkenin emekçisidir. EMEKLİ VE EMEKÇİLER ‘in hakkını vermek Sosyal Devlet olmanın ana unsurudur.

Sosyal Güvenlik Kurumu Gelir/Gider Dengesi

Emeklilere yıllarca düşük aylık verilmesine gerekçe olarak SGK ‘nun açıkları öne sürülmüştür.

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü 2024 yılı sonu verilerine göre SGK’na yapılan bütçe transferlerini incelediğimizde;

SGK Devlet Katkısı, Faturalı ödemeler, Emeklilere ek ödeme, işverenlere 5 puan indirimi, Sosyal Güvenliği olmayanlara sağlık primi, sosyal güvenlik açık finansmanı bütçeden SGK'na yapılan katkılar olarak karşımıza çıkıyor.

Bu sıraladığımız bütçeden SGK ‘na yapılan bütçe transferlerinin tamamını PRİM ÖDEYEREK EMEKLİ olanların bütçesinden düşmek doğru bir yöntem olarak kabul edilemez.

Ülkemizin genel bütçesinden 2024 yılında SAĞLIK, EMEKLİLİK VE SOSYAL YARDIM GİDERLERİ başlığı altında SGK ‘na yapılan toplam transfer 1 trilyon436 milyar liradır.

SGK ‘na aktarılan 1 trilyon 436 milyarın 371 milyarı GSS primi ve işverene verilen prim teşvikidir. Geçtiğimiz 2024 yılında bütçeden SGK ‘na aktarılan 181 milyar lira ödenek ise emeklinin ihtiyacı olmasına rağmen harcanmamıştır.

SGK’na yapılan bütçe transfer oranı 2022 yılından itibaren emekli sayısı artmasına rağmen oransal olarak azalmaktadır.

SGK’na yapılan destekli bütçe transferleri 2009 yılında Gayri Safi Yıllık Hasılanın yüzde 5 iken,2024 yılında yüzde 3 ‘e düşmüştür.

SGK ‘na bütçeden ayrılan pay 2019 yılında yüzde 16 iken, 2023 yılında yüzde 11 olmuş,2024 yılında ise yüzde 9,9 a düşmüştür. Sosyal Güvenlik harcamalarında oransal artış bulunmamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri, ülkemizin vergi gelirleri artmakta fakat bu emekli aylıklarına yansımamaktadır.

SGK ‘na yapılan bütçe transferleri düşmektedir. Emekliler için her geçen gün bütçeden daha az kaynak ayrılmaktadır. Yapılması gereken ise kayıt dışının ve kamu harcamalarının düşürülmesi olmalıdır.

EMEKLİ AYLIKLARINDA AKTÜERYAL HESAPLAMA

Emekli aylık hesabında ödenen prim ve prime esas kazancın etkisi yeniden düzenlenmelidir.

Çalışma süresi ve ödenen prim tutarı arttıkça emekli aylığına katkısı yüzdesel olarak artmalıdır. Böylece emekli olmak değil, çalışma hayatına devam etmek özendirilmelidir.

Emekli olduktan sonra prim ödeyerek çalışma hayatına devam edenlerin emekli aylıklarına her ay ödenen primin katkısı sağlanmalıdır.

Emekli aylık hesabında ülkenin gelişme hızından emeklilere verilen pay yeniden yüzde yüze çıkarılmalıdır.

Emekli aylıklarına uygulanacak TUİK farkı yılda iki defa verilmek yerine her ay verilmelidir. Yılda iki defa refah payı verilmelidir.

İktidarın uyguladığı hatalı ekonomik politikalar sonucunda eriyen emekli aylıklarının eski alım gücüne kavuşması için Seyyanen artışın tüm emeklilere mutlaka verilmesi gerekir.

Kök maaş uygulamasına son verilmelidir. Yoksulluk sınırı altında emekli aylığı verilmemelidir.

Emeklilerden temel gıda harcamalarında, tek araba ve tek ev alımında vergi alınmamalıdır.

Emeklinin insanca yaşayacağı aylıklara kavuşması için yapılacak çalışmalarda mutlaka Sivil Toplum Örgütleri ile birlikte hareket etmek adil bir emeklilik düzenlemesi için gereklidir.