Gençlerin, ülkenin içinden geçtiği süreçte belirleyici bir payı olduğuna dikkat çeken Nalbantoğlu; ” Gençlerimizin yüzde 73’ü imkanı olsa başka ülkelerde yaşamak istiyor. Tabir-i caizdir; ‘kaçıp gitmek, kurtulmak’ istiyor. Gerekçeleri ise; yaşam koşullarının daha iyi, insan haklarının gelişmiş olması; Türkiye’deki işsizlik. Bu gençler; twit attığında yargılanan, fırsat eşitsizliğini girdabında çırpınan gençler. Öyle ki sıcak araştırmalar; gençlerin yaklaşık yüzde 65’nin, özellikle kamu kurumlarına girerken liyakate önem verilmediği, ‘adam kayırmacılık ve torpil’in olduğunu düşünüyor.” diye konuştu.
Hızla su alan tekneden farksız
Korku ve endişelerini hem yaratan hem de buradan gitmek isteyen gençleri ‘onlara acıyorum’ diyerek aşağılayan bir iktidarın olduğunu söyleyen Nalbantoğlu; “ Gençler savrulmakta çok haklı. Sosyal hayattan koparılan, festivalleri iptal edilen, düşündüğünü söyleyemeyen bir gençlik var. Onlara bunu reva gören iktidarın daha fazla yaşama şansı yok. Gençliğini yaşama kazandıramayan hiçbir sistem ayakta kalamaz; hızla su alan tekneden farksızdır. Son dönemde, kamu kurumlarına işe alımlarda mülakat uygulamasını kaldırma vaatleri de gösteriyor ki; gençlerimiz haklı. 14 Mayıs, hak yeme, kayırma, torpil, hukuksuzluk düzeninin son bulduğu bir tarih olacak” dedi.
Bu seçim, onların seçimi
Hiçbir seçimde, gençlerin bu denli yoğun alana çıkmadığını belirten CHP’li Nalbantoğlu;şöyle konuştu; “ Gençlerimiz, Millet İttifakı’nı umut olarak görüyor. Cumhurbaşkanı Adayımız Kılıçdaroğlu’nu umut olarak görüyor. Miting katılımına, alan çalışmalarımızdaki fotoğrafa baktığımızda gençlerin son derece aktif olduğunu görüyoruz. Bu seçim, onların seçimi. 14 Mayıs sandığı onların geleceğe taşıyacağı, tarih yazacağı sandık. 5 Milyon 300 bine yakın gencimiz ilk kez oy kullanacak. Önlerindeki seçenekler net. Ya korku duvarı ya özgürlük. Ya baskı altında, güdümlü bir gelecek ya da fırsat eşitliği ve adalet. Eğitimden üretim ve istihdama; hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ülke. ‘Otur oturduğun yere, sesini kes! Sınıfını geç, etliye sütlüye karışma!’ dönemine gençliğin kendisiyle birlikte son vereceğiz. Yurtsuzluğa, burssuzluğa son vereceğiz. Millet İttifakı iktidarı; doğdukları topraklardan kaçıp kurtulmak değil, kalıp sahip çıkma ve büyütme isteği uyandıracak. Onlara; yaftalanmadıkları, istismar edilmedikleri bir gelecek vaat ediyoruz. Değişim ve gelişimin öncü güçleri olduklarını unutmamalılar. Bu seçimin, aslında kendilerinin kader seçimi olduğunu unutmamalılar.”