Amerika tarafından orada yaşamasına izin verilen 

Korunan, kollanan dinci ve tarikatçı kişi bir zamanlar 

Yayınladığı makalesinde şöyle demişti.

''Tesettürsüz kadınlar akıl ve hayal dünyamızı kirletiyor.' 

Akıl ve hayalleri olduğunu söyleyen bu tiplerin 

Beyin yapıları anlaşılan kafatası içinde bulunmuyor. 

Başka bölgelere kaymış durumda. 

Yerli yerinde duran bir beyin 

Kadınların saçıyla başıyla değil 

İnsanlıkla, sevgi saygıyla ve gerçek dinle uğraşır.

Tarikatçı ve dinci tarafından bu sözler söylendiğinde 

Bizim başı açık 'Yetmez ama Evetçi' neoliberal kadınlarımız 

Acaba ne cevap verebilmişlerdi?

Yirmi birinci yüz yılda diğer dinlerde değil yalnız İslam'da

Orta çağ kafalılar kendilerine göre ve çıkarları doğrultusunda

Bu tür yorumlar yapamaya devam edebiliyorlar.

Bizde topluma uzun süredir Türk- İslam sentezine karşı

Arap-İslam Sentezi dayatılıyor planlı olarak.

Güzel ülkemiz ve güzel insanlarımız yüz yıl sonra 

Cumhuriyeti hedef almaları yaşıyor.

Emperyalist ABD'nin Ortadoğu BOP Projesinin gerçekleşmesi için

Planladığı program 

Zaman içinde adım adım sahneye konuyor.

'Tanrı Uzatır Ancak Unutmaz' denir.

Acaba daha uzatmalar mı söz konusu ki unutmanın gereği yapılmıyor? 

Yıllar önce okuduğum İran Şahının eşi Farah Pehlevi'nin kitabında

Din insanlarıyla ilgili söyle bir anlatım vardı.

''Farah Pehlevi Tahran'daki cüzzam hastanesini ziyaret ettiği bir gün 

Hastalara adeta kendilerini adayan rahip ve rahibeleri görünce 

'Bizim insanlarımız neden yok' diye sorduğunda

Defalarca çağrıldıkları halde gelmediklerini hayretle öğrenmiş!..''

Onlar cennet-cehennem, kadınların örtünmesi ve de siyasetle

Yoğun uğraştıklarından çok meşguller.

Cüzzam hastalarının yanında ve bakımında ne işleri olabilir?

Bir dini gerçek yönüyle içine sindirenlerin

Dini görevleri dışında hiçbir uğraşla uğraşmayanlar olduğu

Topluma gösterilen doğrulardı.

Dini aydınlatma amacıyla kullanan 

Siyasetle bağlantısı olmadığını gördüğümüz insanlardı onlar.

Şimdiki boşluğumuz bu kişilikte olanların yokluğudur.