İzmir'de akciğer yetmezliği nedeniyle yıllarca tedavi gören, bir yıl önce akciğerlerinin kapasitesi yüzde 20'nin altına düşen ve yaşamsal fonksiyonları olumsuz etkilenen Safiye Karabulut, nakille yeniden rahat bir şekilde nefes almaya başladı.

Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi 40 yaşındaki Karabulut, 16 yaşındayken verem hastalığı geçirdi.

Akciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle yıllarca antibiyotik tedavisi gören Karabulut'un 2 yıl önce nefes darlığı şikayetleri arttı. Karabulut, geçen yıl tedavi gördüğü Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesinden Ege Üniversitesi Hastanesine sevk edildi.

Yapılan tetkiklerde acil olarak akciğer nakli yapılmasına karar verilen hasta, Sağlık Bakanlığı tarafından organ nakli bekleme listesine alındı.

Karabulut'a geçen ay Muğla'da beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan uygun akciğerin bulunması üzerine, Ege Üniversitesi Hastanesi Akciğer Nakli ekibi ve Prof. Dr. Mustafa Özbaran ve Prof. Dr. Tahir Yağdı önderliğindeki kalp nakli ekibince yaklaşık 15 saatlik operasyonla çift taraflı akciğer nakli yapıldı.

Hasta, yoğun bakım sürecinde göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz tarafından izlendi.

Başarılı geçen nakil ameliyatının ardından Karabulut, sağlığına kavuştu.

"Zorlu bir yaşamım vardı"

Safiye Karabulut, AA muhabirine, sağlık sorunlarından dolayı çok zor günler yaşadığını, doktorların acil nakil olması gerektiğini söylediğinde üzüntüden çok ağladığını söyledi.

Umudunu hiç kaybetmediğini belirten Karabulut, "Zorlu bir yaşam, yürüyemiyorsun, uzun yol gidemiyorsun. Yarı yolda kalıyordum. Nakil olacağımı öğrendiğimde çok şaşırdım. Çabuk olduğunu düşündüm, sevindim. Ameliyata cesur bir şekilde gittim. Ameliyatın başarılı olacağına inandım." diye konuştu.

Karabulut, çocuklarıyla zaman geçirmeyi çok özlediğini, hastanede tedavi gördüğü süre boyunca sağlık çalışanlarının kendisine hep moral verdiğini anlattı.

Rahat bir şekilde nefes almanın çok güzel bir duygu olduğunu vurgulayan Karabulut, şunları kaydetti:

"Acil servislerde boğulacak gibi bir his geliyordu, çırpınıyorsun böyle. Kendime gelemiyordum. O duygu çok kötü bir şey. Göğsünü doldura doldura nefes almak çok güzel bir duygu. O hissi yıllardır yaşamıyordum. Herkes organ bağışı yapsın ve benim gibi hastalara derman olsunlar. Çocuklarımız var, hayat istiyoruz kendimize. Bunun için organlarını bağışlasınlar. Organ bekleyenler de cesur olsunlar, vazgeçmesinler. Mücadele etsinler."

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Akciğer Nakli Sorumlusu Doç. Dr. Ali Özdil de hastaya bronşektazi teşhisi konduğunu söyledi.

Hastanın hayat kalitesinin düştüğünü anlatan Özdil, "Verdiğimiz antibiyotikler bir süre sonra kifayet etmemeye, enfeksiyonlar daha dirençli hale gelmeye başladı. Bu nedenle akciğerleri hasarlandı. Nakil ihtiyacı doğdu. Hastamızın akciğerlerinin yüzde 20'sinden daha azı çalışıyordu. Hasta günlük aktivitelerini yeri getiremeyecek duruma gelmişti. Bu nedenle akciğer nakli olmasına karar verdik." ifadelerini kullandı.

Özdil, Karabulut'un şanslı bir hasta olduğunu, Kovid-19 salgını nedeniyle organ bağışının azalmasından dolayı son 8 ayda 3. akciğer nakli ameliyatını yaptıklarını ifade etti.

Nakil ameliyatının başarılı geçtiğini anlatan Özdil, hastanın artık hastanede oksijen almaya ihtiyacı kalmadığını söyledi. Özdil, nakil sonrasında enfeksiyon bulgularına da rastlanmamasının sevindirici olduğunu anlatarak, zamanla yeni akciğerlerinin yüzde 100'ünü kullanacak duruma geleceğini kaydetti.

Organ bağışının önemine değinen Özdil, sözlerini şöyle tamamladı:

"Vatandaşlarımız merak etmesinler, biz organları en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Bekleyen hastalarımız var. Merkezimizde 16-17 hastamız nakil bekliyor. Ankara ve İstanbul'da da bizden daha fazla bekleyen hasta var. Bu yıl içinde organ bağışı azaldı. Geç kalmayalım. Eğer bir insanın beyin ölümü gerçekleştiyse, o insanın artık organları bağışlanabilir. Organlar bizimle birlikte toprak olmasın. Bazı hastalıkların tedavisinde nakilden başka çare yok." (AA)