Geçtiğimiz Cumartesi gerçekleşen CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi'nde çıkan kavgada saldırıya uğrayan ve malzemeleri gasp edilen gazeteciler, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nde bir araya gelerek açıklama yaptı. Gazeteciler yaptıkları açıklamada saldırının sorumlularının cezalandırılmasını istedi.

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Gençlik Kolları kongresi akşam saatlerinde Aşık Veysel Rekreasyon Alanında gerçekleştirildi. Yapılan oylamalar neticesinde Burak Kotan 151 oy alırken, rakibi Mert Anıl Akgül ise 143 oy aldı. Kazananın açıklanmasının ardından kongre savaş alanına döndü. İki grup arasında biranda çıkan kavgada görevlerini yapmak isteyen gazetecilerde saldırıya uğradı. Basın mensuplarından Oktay Güçtekin'e yaklaşık 50-60 kişilik grubun saldırdığı ileri sürülürken, olaya müdahale etmek isteyen bir başka gazeteci Tenzile Aşçı'nın ise kargaşada telefonun gasp edildiği öğrenildi.

Olayın ardından saldırıya uğrayan gazeteciler Bornova 100. Yıl Polis Merkezi'ne giderek şikayetçi olmuşlardı. Saldırıya ilişkin bugün de İzmir Gazeteciler Cemiyetinde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında, olayda saldırıya uğrayan gazeteciler de yer alarak açıklamada bulundu.

"Gazeteciler sahipsiz değildir"

Basın açıklamasında ilk sözü İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen aldı. Dikmen, "O akşam karakolda arkadaşlarımızla birlikte görüşerek aldığımız karar uyarınca İzmir Gazeteciler Cemiyetinde toplandık. Bu sürecin peşini bırakmayacağız. Basın meslek örgütlerinden de güzel tepkiler geliyor. Gazeteciler sahipsiz değildir diyoruz. Zor şartlar altında çalışan basın emekçilerine gün geçtikçe saldırılar artmakta, gazetecilerin de görev yapması engellenmektedir. Pandeminin ağır koşullarında fedakarca çalışan basın emekçileri bu da yetmezmiş gibi fiili saldırılara maruz kalmakta, ittikçe yaygınlaşan şiddetin öznesi haline gelmektedir. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi’nde basın mensuplarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırı aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğüne, basın özgürlüğüne bir saldırıdır" diye konuştu.

"Olayın takipçisi olacağız"

Misket Dikmen, basın mensuplarının güvenliği, işlerini özgürce yapması ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin alınması da ev sahibinin yükümlülüğünde olduğunun altını çizdi. Gazetecilere saldırılması, darp edilmesi, cep telefonlarına el konulması, fotoğraflarının zorla sildirilmesi, görev yapmalarının engellemesinin kesinlikle kabul edilemeyeceğinin de önemine vurgu yapan Başkan Dikmen, “Gerçekleşen saldırıyı, ‘Birkaç kendini bilmez kişinin yaptığı provokasyon’ sözleriyle açıklamak ve geçiştirmek mümkün değildir ve asla kabul edilemez. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak meslektaşlarımızın haklarını her platformda arayacağımızı, kurumsal olarak hukuki destek vereceğimizi bildiriyoruz. Olayın sorumlularının bir an önce bulunarak hak ettikleri cezayı almaları konusunda tüm yasal yollara başvurulacaktır. Cemiyetimiz konunun ısrarla takipçisi olacaktır" sözlerine yer verdi.

"Üzüntülerini nazikçe ifade edebilirlerdi"

CHP Genel Merkezi tarafından saldırıyı yapan kişilerin derhal bulunması için gerekli çalışmaların yapılması adına talimat verildiğini öğrendiklerini de sözlerine ekleyen Dikmen, başkan adaylarının sosyal medya hesaplarından saldırıya dair paylaşım yapmamalarına da tepki gösterdi. Dikmen, "O gün başkan adayları sosyal medya üzerinden seçimle ilgili paylaşımlar yaparken gazetecilere yaşattıkları üzüntüyü nazikçe ifade edebilirlerdi. Yarın burada başka bir ziyaret gerçekleşecek. CHP İl Başkanı ve milletvekilleri bizi ziyaret edecek. 6 arkadaşımızı bu görüşmede olmasını arzu ediyoruz. Onlarla da bir görüşme yapacağız ama tabii ki bu her şeyi temize çekmiyor" ifadelerine yer verdi.

Saldırıya uğrayan basın mensupları da açıklama yaptı

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Misket Dikmen’in açıklamalarının ardından, olayda saldırıya maruz kalan basın mensupları da açıklama yaptı. Olayın sadece bir siyasi partiye indirgenmemesi gerektiğini, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını belirten İzmir Gündemi Gazetesi ve İnternet Sitesi muhabiri Oktay Güçtekin, “Biz her zaman görevimizi yapıyor, en iyi şekilde haberimizi yazmak için çabalıyoruz. Bir yarış esnasından kimin kazandığı bizi asla ilgilendirmez. Ülkemizde kadına da, çocuğa da maalesef ki şiddet oluyor. Şiddetin her türlüsüne dikkat çekmeli ve karşı olduğumuzu söylemeliyiz” dedi.

“Yaşanan hadisede basına saldırmak için sahneye çıkan herkes bu suçun faildir” diyen Ege Postası muhabiri Tenzile Aşçı, “Bunu komple bir siyasi partiyi mal etmek istemiyoruz. Dikkat çekmek istediğim şey sahneye çıkan değil, saldırmak için çıkan kişiler… Biz bu faillerin bulunmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Ege Postası muhabiri Yusuf Tomruk ise, “CHP İzmir İl Başkanı Sayın Deniz Yücel’in dediği gibi saldırı anında basın mensupları arada kalmadı. Direkt bize saldırı vardı. O olayda çekilen video kaydında görüntülerde yüzler bellidir. Görüntüyü izleyen partililer onların kim olduğunu biliyor. Biz bu faillerin bulunmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz" dedi.

Olayda saldırıya uğrayan gazetecilerden Yenigün Gazetesi muhabiri Halime Erdoğan da, “Hala birbirimizi arayıp ‘İyi misin?’ diye soruyoruz. Çok üzgünüz. Suçlular cezalandırılmalı” diye konuşurken Gerçek İzmir İnternet Sitesi muhabiri Gizem Taban ve Gündeme Bakış İnternet Sitesi muhabiri Halil İbrahim Güler de, yaşanılan hadiseden duydukları üzüntüyü toplantıda dile getirdi.

Genç Gazeteciler Platformu'ndan kınama

Açıklamaya katılan Genç Gazeteciler Platformu ise, konu ile ilgili şu açıklamada bukundu: "29 Ağustos Cumartesi günü yapılan CHP İl Gençlik Kolları Kongresinde, sandık sonuçlarının açıklanmasının ardından taraflar arasında çıkan kavgada, görevini yapmakta olan gazetecilere yönelik saldırı ve linç girişimi gerçekleşmiş, meslektaşlarımızın telefon ve teçhizatlarına el konulmuş, darp edilmişlerdir. Türk demokrasisinin 4’ncü gücü büyük gücü olan ve kamunun haber alma hakkını savunmak adına kongrede bulunan gazetecilere yönelik sözlü ve fiziksel saldırı asla kabul edilemez. Basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bugünlerde, demokrasinin en önemli kalelerinden biri olan kentimizde, gazetecilere yapılan çirkin saldırıyı kınıyor, sorumluların derhal konuya müdahale ederek failleri ortaya çıkarmasını ve en ağır şekilde cezalandırmalarını diliyoruz."