İzmir Sanat Merkezi Bahçesi’nde, “Hayat Sinemadır, Sinema da Hayat" konusu çerçevesinde fuar ziyaretçileriyle buluşan Ercan Kesal, şunları söyledi:

“Yalnızlaştırıldığımız bir dünyadayız. Kimsenin kimseye dönüp bakmadığı, kimsenin birbirine yardım etmeyi dahi aklından geçirmediği çok bencil, çok soğuk bir dünyanın içinde koşturarak gidiyoruz. Ve bu dünyada mutsuzuz. Bundan kurtulmanın yolu yalnız olmadığımızı tekrar hatırlamak. Sanat buna yol açan bir şey. Sanatla birlikte yeryüzünü sahiplenme cesaretine sahip oluyorsunuz ve bu cesaret bulaşıcı olduğu için çoğalıyorsunuz."

 

“YİTİRİLEN ZAMAN SİNEMADA VAR"

Sinema, hayat ilişkisini kendi hayatından ve filmlerle örneklerle anlatan Ercan Kesal, sinemanın en önemli işlevinin yitirilen zamanı sinemada bulma ihtimali olduğunu söyledi. Sinemanın gerçekliği zaman boyutunda sabitlediğini ve hiçbir sanat dalının bunu yapamadığını belirterek şöyle dedi:

“Her şeyin fiyatı var. Her şeye sahip olma ihtimali var. Ama zamanın sahibi yok. Size başkalarının hayatını, acı tatlı komik şeyleri oturduğunuz koltukta seyretme olanağı sunarak onlarla ilişki kurmanızı ve kendi kayıp zamanınızı onlarla doldurmanızı sağlıyor."

Sinema anlayışını, “Senaryoda yazılanı değil, hayata yazılanı oynamak" olarak özetleyen Ercan Kesal, son kitabı ‘Peri Gazozu" gibi filmler yapmak istediğini belirterek, “Samimiyetten, Sahicilikten vazgeçmeyeceğim" dedi.