İzmir’in Tire ilçesinde ikamet eden eden ve geçtiğimiz aylarda eşi ile birlikte korona virüsüne yakalanan eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Halil Çulhaoğlu, virüsü yenerek Tire’ye yeniden döndü.

İki ay önce eşiyle birlikte korona virüsüne yakalanan eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Halil Çulhaoğlu ve eşi hastalığı yendi. Çulhaoğlu, virüsü yenmesinin ardından 76 gün sonra ilk defa sahibi olduğu eczaneye geldi. Personeli tarafından çiçeklerle karşılanan Çulhaoğlu için iş yerinin önünde kurban kesildi.

Duygusal anların yaşandığı buluşmanın ardından Çulhaoğlu, tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Çulhanoğlu, "28 Mart’tan bu yana eşim ve ben önemli bir süreç atlattık. O zorlu süreçte teşekkür edeceğim çok insan var. Desteklerini hiçbir zaman eksik etmeyen, benimle birlikte üzüntü duyan tüm dostlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Hepsine ayrı ayrı minnettarım. Allah ülkemizi ve dünyamızı korusun. Allah hiç kimseyi bu hastalığa düşürmesin. Herkes kendisine dikkat etsin. Gerçekten bizim için zor bir süreçti. Ben hiç hastanede yatmadım; ama eşim 10 gün boyunca hastanede yattı. Hastalığı atlatmamızda erken tanı ve kullanılan ilaçların etkisi oldu. Tabii biraz da şansımız varmış. Ülkemiz yavaş yavaş bu salgını aşacak. Türkiye’de çok ciddi politikalar uygulanıyor. Sağlık Bakanlığımız bu konuda çok başarılı. Türkiye ve dünyamız inşallah daha iyi günler görecek" dedi.

"Ne siyasetin, ne kavganın, ne kutuplaşmanın hiçbir şeyin anlamı yok"

Eski Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hayatta sağlık olmadıktan sonra hiçbir şeyin anlamı yok. Ne siyasetin, ne kavganın, ne kutuplaşmanın hiçbir şeyin anlamı yok. Önemli olan, el ele verip hepimizin daha güzel yaşayacağı bir Türkiye’yi beraber oluşturmak. Eğer bundan böyle siyasete devam edecek olursam muhakkak ihtiyacı olan insanlara destek olmak odaklı çalışmalar yürüteceğim. Yoksul insanların yarınlarını daha güvencede hissedeceği bir siyaset anlayışı sürdüreceğim. Bundan sonraki süreçte Tire’de muhakkak evde bakım hizmetlerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yağacağız, yaşlılarımıza destek vereceğiz; yoksulların hepsine sahip çıkacağız. Bu kent kendi yoksuluna sahip çıkabilmeli, ana programımız bu olacak. Artık paranın pulun önemi yok. İşte görüyorsunuz bir virüs hepimizi yok etti. Demek ki bundan sonra el ele vermeliyiz. Bundan sonra insan olarak hepimiz kendi üstümüze düşeni yapmalıyız. Ben bu bilinçle hareket ediyorum."