Bu soruyu;

Bilir bilmez konuşanlara, 

Birilerine yaranmak adına hekimleri suçlayan siyasetçilere, 

Bilinç problemli insanlara sormak gerekiyor.

Toplumun her kesiminde, her meslekte ve de siyaset yapanlar arasında defolu kişilikler var.

Hekim de bir birey elbette onun da hataları, sorunlu yönleri ve bozuk davranışları olabilecektir.

Ancak!

Tüm bu hatalar hekim için düşünüp kıyaslandığında; devedeki kulak kadar bile olamaz.

Bilir misiniz siz? 

Bir insan hekim olmak için girdiği fakülteyi diğer hiçbir eğitim kurumunda olmayan zorluklarla, güçlüklerle karşı karşıya kalarak altı yılda tamamlamak zorundadır.

Bilir misiniz siz?

Fakültenin ikinci sınıfında tıp öğrencisi bir öğrenim yılı keskin formol kokusu altında, buz gibi bir salonda insan vücudunun en ince noktalarını öğrenmek için elinde bisturi ve pensle 4-5 saat 'Kadavra' üzerinde heyecanla çalışır.

Bilir misiniz siz?

Bir hekim olmak için birinci sınıf dışındaki diğer beş sınıfta çoğu zaman pratik amaçlı gözlerini saatlerce mikroskoptan ayırmamak zorundadır bu öğrenci.

Bilir misiniz siz?

Tıp eğitimi alan bir hekim ikinci sınıftan itibaren beş yıl öğlenden önce pratik dersleri alırken, öğleden sonra da saat:18.oo'e kadar çoğu yoklamalı kürsü derslerine devam etmek durumundadır.

Bilir misiniz siz?

Bir tıp öğrencisinin İkinci sınıftan son sınıfa kadar sayısı akılda kalmayacak kadar çok kaç vizeye, sözlü ve yazılı sınava girmesi gerekir.

Bilir misiniz siz?

Altıncı sınıfa gelip tüm vize, küçük-büyük stajların sınavı verildikten sonra bile eğitim dönemindeki derslerden sorulan sorularla kalabalık bir jüri önünde 'Liyakat Sınavına' girildiğini ve bunu geçtikten sonra ancak 'Hekim' unvanı alındığını nereden bileceksiniz!..

Bir tıp öğrencisinin ve de hekimin (Birkaç defolu kişilikler dışında) hastasının acılarının içinde ve onun yanına olduğunu elbette bilemezsiniz.

Altı yıllık zor ve yoğun eğitimin insanı nasıl yorduğunu ancak ona güç ve sabır kazandırdığını kuşkusuz bilemezsiniz.

Bilir misiniz siz?

Hekim yeri geldiğinde sağlığını, sevgisini ve yaşamını 'Hekimlik Denilen Bir İdeale' harcayan ve bu savurganlıktan mutluluk duyan kişidir.

Bilir misiniz siz?

Bir hekim yaşamını çoğu kez bayram sevinci içinde yaşayamaz, ancak bayram sevinci içinde çalışarak mutlu olur.

Bilir misiniz siz?

İşinin malzemesi olarak acı çeken insanları seçmektedir hekim ve insan sağlığının düşmanı olan her şey onun da düşmanıdır.

Bilir misiniz siz?

Hekimlik yalnızca para kazanılan bir meslek değil, ömür boyu süren 'İlahi' ve 'Üstün' bir sanattır.

Tarih boyunca hekimlerin kutsal varlıklar olarak kabul edildiğini sanıyorum bilmiyorsunuz. Ülkemizde hekimlik yaklaşık yirmi yıldan bu yana popülist yaklaşımlar sonucu çok büyük yaralar aldı. Önlem alınmak istenmediği için gittikçe artan ve yaygınlaşan bir şiddet ve aşağılama söz konusu.

Bilinçsiz bir toplumun hekimliği ve hekimi anlaması asla mümkün olamayacağından onlara kalkan eller ve uzanan diller kırılmalı bir şekilde.