Örgütsüz ülkeler daima emperyalist ülkelerin

Yağma ve sömürge alanıdır.

Emperyalist ülke

Yeri geldiğinde o ülkenin siyasal yaşamını bile

Düzenlemeye, ayarlamaya kalkar.

Örgütsüz, eğitimsiz bir ülkede halk

Cahil ve zavallı bırakılmıştır.

Böylesi bir topluluk ona yaşatılan durumun

Farkında bile değildir.

Bu özellikteki toplumu yönlendiren ve yönetenler

Çoğunlukla en kolay ve en etkileyici yol olarak 

'Dini' kullanırlar her zaman.

Bireylere aşılanan, beyinlere yerleştirilen

''Bu dünyadaki fakirlik, ezilmişlik ve zavallılık

Geçici bir sınavdır. Asıl ödül ise başka dünyadır...''

Bu düşüncelerin, avutmaların 

Etkisi altında kalan bir toplumun uyanması

Gerçekleri araştırması ve örgütlenmesi

Mümkün olabilir mi?

Düşünmek, sorgulamak, doğruyu bulmak

Olmayınca o insanlarda cahillik ve ezilmişlik

Sıradanlaşır, yerleşir.

Kendini olumsuzluklardan, aldatılmalardan sıyırıp 

Özgürleşemeyen ve bilinçlenemeyen bir ülkede

Emperyalizmin yıkıcı gücü altınlarını

Diğer tüm toprak altı zenginliklerini alıp götürür.

Geriye ağaçsız ormanlar ve doğayı zehirleyen 

Toprak yığınları kalır.