Farklı ülkelerden 21 sporcunun yer aldığı ‘IQ Foil' kategorisinde yarışan Biriz, uluslararası alanda madalyaları bulunan birçok iddialı rakibini geride bırakarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Küçüklüğünden beri su sporlarına ilgi duyan ve deniz tutkunu olan Onur Cavit Biriz (25), rüzgar sörfüne 9 yaşında başladı. İlk olarak özel antrenörlerden ders alan Biriz, ardından da özel bir kulübe yazılarak kısa sürede kendisini hızla geliştirdi. Antrenman ve yemek programına harfiyen uyan, günde 6-7 saat çalışan Biriz, emeklerinin karşılığını 14 yaşında milli takıma seçilerek aldı. Biriz, Türkiye'de 2015 ve 2016 yılında gençler kategorisinde, ardından üç yıl boyunca da genel kategoride üst üste birincilik elde etti.
Ulaşılması zor bir seri yakalayan, madalya ve kupaları bir bir toplayan Biriz, 'En büyük hayalim' dediği olimpiyatlara katılma hedefini de gerçeğe dönüştürdü. Biriz, son olarak Japonya'nın Tokyo şehrinde düzenlenen olimpiyatlarda ülkemizi temsil ederek büyük gurur yaşadı. İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Bölümü'nde eğitimini sürdüren Biriz, sörfteki başarısına bir yenisini daha ekleyerek Fransa'dan da gümüş madalyayla döndü.
Rüzgar sörfünü 16 yıldır aralıksız sürdürdüğünü belirten Biriz, madalyaya ulaşmanın kendisi için büyük gurur ve mutluluk olduğunu söyledi. Biriz, “Ülkemi temsil ettiğim her yarışma, her an benim için çok önemli. Amacım; her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak, kendimi hazır tutmak. Sörf, elbette kolay bir spor değil. Güçlü olmanız, beslenmenize ve yaşamınıza çok dikkat etmeniz, belirli bir plan dahilinde olmanız gerekiyor. Başarının yolu, her işte olduğu gibi sörfte de çok çalışmak ve kendinize güvenmekten geçiyor. Ben de bunu yapıyorum. Sörfü çok seviyorum. Zaten sevmediğiniz, haz almadığınız bir işte ilerleyemezsiniz. Çalışırken, elde etmeyi hedeflediğim yeni başarılara, madalyalara odaklanıyorum. Temel motivasyonumu bu şekilde sağlıyorum” dedi.
Biriz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fransa'ya giderken kendimi çok iyi hissediyordum, hazırdım. Madalyaya ulaşacağıma çok inanıyordum. Öyle de oldu. Benim kategorimde 21 sporcu vardı, hepsi başarılı isimlerdi. Böyle bir yarışta ikinciliğe ulaşmak benim için moral oldu. Olimpiyat, her sporcunun en büyük hayalidir. Olimpiyatlara katılarak bunu başardım; ama hedef hiçbir zaman bitmez, bitmemeli. Ülkemi uluslararası alanda daha çok temsil edip madalya sayımı artırmak istiyorum. Üniversitem de spor hayatımı ve derslerimi bir arada yürütmem noktasında bana her zaman destek oluyor. Bana inanan, güvenen, herkese teşekkür ediyorum.”
İEÜ Spor Koordinatörü Murat Palalı ise İzmir'deki bir üniversite olarak su sporlarında yer almanın çok anlamlı olduğunu söyleyerek, “Üniversite olarak gençlerimizin nitelikli bir eğitim almasının yanı sıra spor alanında kendilerini geliştirmelerini de teşvik ediyoruz. Spor; gençlerimizi sağlıklı yaşama, planlı ve disiplinli olmaya itiyor. Bu sayede spor, öğrencinin akademik anlamda başarılı olmasına da ciddi anlamda katkı sağlıyor. Üniversite olarak, gençlerimizin her daim yanındayız. Su sporlarında çok iddialıyız. Üniversite olarak bu konuda öncü olmak, öğrencilerimize alan açmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Su sporlarında İzmir'i en iyi şekilde temsil etmek amacındayız. Cavit, her daim örnek gösterdiğimiz, başarılarıyla gurur duyduğumuz bir öğrencimiz. Tecrübesiyle de gençlerimize yarar sağlayacak örnek bir spocumuz. Fransa'dan madalya alarak üniversitemize sevinç yaşattı. Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum" şeklinde konuştu.