Topluma sunulan yapay, gerçek olmayan bir muhafazakarlık, 

Buna bağlı şekillenen siyasi kültür ve siyasal yapı,

Değişimin önündeki en büyük engeli oluşturuyor.

Birilerinin uyguladığı böyle bir sürecin,

Seçim sonuçlarına yansıdığı görüldü. 

Sosyal muhafazakarlıktan biat kültürünün oluşturduğu, 

Biçimlendirdiği bir kitle ve yanı sıra,

Siyaset, 

Din istismarcılığına dayalı uygulamalarıyla, 

İnsanların Tanrı ile bütünleştiği yerlerde miting bile düzenledi.

Hiçbir dinde ve ülkede olmayan bu durum bizde topluma yaşatıldı.

Tehdit ve baskıyla insanlar ötekileştirildi, 

Hedef gösterildi.

Demokrasiyi benimseyenlerde ise öne çıkan;

Akıl,

Mantık ve

Bilimdir.

Bilimden yana olanlarda 'Siyasal Etik' de söz konusu olmaktadır.

2014'de Soma'da yaşanan maden faciasından sonra, 

Ölen madencilerin yakınları ve o yöre,

Beklenen doğrunun ve gerçeğin aksine,

Bu korkunç kazaya bir şekilde yol açanlara oy vermişti.

Kızılay'ın çadır sattığı, 

Tam hizmet götürmediği deprem bölgelerinde,

Bir iki kent dışında, 

Diğerlerinin hiçbir şey yaşanmamış gibi destek vermelerinin,

''Sosyopsikolojik Yönünün'' araştırılmasını gerektirmiyor mu?

Şimdi yaşamda olmayan ünlü mizah yazarımız yine haklı mı acaba?

Cumhuriyetçiler ile diğerlerinin kazandığı yerlerin profili de çok farklı.

Karşı tarafta değişime kapalı, 

Hep birilerinden hakkı olmayanları almaya alıştırılmış bir profil söz konusu.

Cumhuriyetçilerin kazandığı yerlerin profilinde ise;

Değişime açık,

Yeniliklerden ve hak edilenden yana,

Emeği savunan bir profil var.

Işık yolunu engellemeye çalışanlar, 

Atatürk'ün hedefini ve toplumsal değişimi, 

Bir süre zorlaştırırlar.  

Ancak engelleyemezler.

BOP projesini düzenleyen ABD'nin planı, 

Görev verilenler yerinde olduğu süre, 

Devam edecek gibi görünse de;

Anadolu kültürünü Araplaştırmak için, 

Büyük bir çaba harcansa da;

100. Yılını yaşayan Cumhuriyeti değiştirmeye, 

Kimsenin gücü yetmez yetemez.