Kemeraltı'nı Kemeraltı yapan önemli köşelerden biri olan Havra sokağı, sağlı-sollu dizilmiş dükkanlar ve tezgahlardaki renklilikle beraber, sonradan ekonomi devleri arasına giren pek çok kişinin yolunun Havra Sokağı'ndan geçmesi ile de tanınır.

 

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ

Necip Kalkan çocukken Havra Sokağı'nda limon-maydanoz satarak hayata atılmıştı. Helva ticaretinin anıt isimleri Manisalı'lar ve Beşe'ler, sahipleri Altan Manisalı ve Ömer Beşe, Havra Sokağı'nın ünlü firmalarıydı. Eskiden İzmir'de nalın ticareti, alım-satımı da hayli önemliydi. Havra Sokağı'nda nalıncı Ahmet Erdoğan nalın satar, oğlu Yalçın Erdoğan da nalın çakardı. Şarküteri mamullerinin hasını satan Edip Tepeli de Havra Sokağı'nın önemli uğrak yeriydi. Tenekecilik sanatı da Havra Sokağı'ndan İzmir'e yayılırdı, soba boruları yapılırdı, hala da öyle.

 

 

YILLARIN BALIKÇISI

Agora’dan sokağa girdiğinizde hemen sağda karşınıza çıkan 40 yıllık Yedikardeş Balıkçılık’ın sahiplerinden Ramazan Yedikardeş, “Buranın eskileri artık bir elin parmaklarını geçmez. Bir helvacı, bir peynirci, bir tenekeci bir de biz kaldık. Havra sokağının en önemli sektörü ayakkabıcılardı. Onların buradan gitmesiyle çarşı tenhalaştı. Son 15 yıldır işler düştü. Ama burası tarihi dokusuyla insanların alışveriş yapmasa da mutlaka uğradığı bir yer. Bizim yıllardır değişmeyen müşterilerimiz var. Onlar ne olursa olsun gelir balığını bizden alır” diye konuştu.

 

 

HELVANIN HASI HAVRA'DA

Sokağın en eskilerinden, ünü tüm Türkiye’ye yayılmış Manisalı helvacısının pazarlama müdürü Kamuran Seylan ise, “Geçmişimiz 130 yıl önceye dayanıyor. 90 yıldır Havra Sokağı’ndayız. Buranın en eskilerindeniz. Şu anda dördüncü nesil devam ediyor. Sokağın eski güzelliği yok. Ama yine de yeri ayrı. Müdavimlerimiz var. Türkiye’nin dört bir yanına helva ve pekmez gönderiyoruz. Ben ilerleyen günlerde eskiye dönüşle Havra Sokağı’nın yeniden canlanacağını düşünüyorum” dedi.

 

 

HAVRA SOKAĞI İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Havra Sokağı'nın etrafında tam dokuz sinagog ile Osmanlı döneminde İzmir Hahambaşısının makamı olan cemaat evi bulunuyor. 15'inci yüzyıldan beri “Yahudi Mahallesi” olarak bilinen bu bölge, Yahudilerin 1492-1494 yılları arasında İspanya ve Portekiz'den sürüldükten sonra Osmanlılar tarafından kabul edilip geldikleri İzmir'deki ilk yerleşim alanı.