Birinci Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması ile Türk Kurtuluş Savaşı’nı bitiren Mudanya Ateşkes Antlaşması arasındaki dönem, umutsuzluktan ve yok oluşturan çıkıp küllerimizden yeniden doğmamıza imkan sağladı. Mondros, Sevr Barış Antlaşmasının habercisiydi. Mudanya ise Lozan Barış Antlaşmasının habercisiydi.

Mondros’a yenik Osmanlı’nın delegeleri katılırken Mudanya’ya katılan muzaffer Türk ordularının Batı cephesi kumandanı idi. İnönü’nün buradaki başarısı ona Lozan delege heyetinin başkanlığını getirdi. Lozan başarısı da Cumhuriyetin ilk başbakanı olmasını beraberinde getirdi.

Mudanya bugün Bursa’nın deniz kenarındaki güzel ve tarihi bir ilçesi. 1922’de Mudanya’ya mütareke görüşmelerini izlemeye gelen ünlü yazar Ernest Hemingway burasını ‘‘Batılıların barış dilenmeye geldikleri kıyı kasabası’’ olarak tanımlamaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin Türk kurtuluş Savaşı’nın galiplerinden barış istemesi söz konusudur. Ancak Mudanya aynı zamanda Türkiye’nin batıya açılan kapısı olmuştur.

3 Ekim 1922’de başlayıp 11 Ekim 1922’de sonuçlanan ateşkes görüşmelerinde, TBMM Hükümeti’ni Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, İngiltere’yi General Harrington, Fransa’yı General Charpy ile İtalya’yı General Mombelli’nin temsil etti. Heyet içerisinde Yunan temsilcileri yoktu. Onların ağa babaları, onların adına oradaydı.

Ateşkes görüşmelerinin yapıldığı müze binası, Rus asıllı tüccar Alexander Ganyanof’a aitti. Bina sonraki yıllarda Mudanyalı iş adamı Hayri İpar tarafından satın alınarak onarıldı ve 1937 yılında Mudanya Belediyesi’ne bağlı bir müzeye dönüştürüldü. Bugün Kültür Bakanlığına bağlı bir müze konumunda olup, ziyarete açıktır.

Deniz kıyısında olan bina bodrum ve çatı katı dışında 2 katlı bir ahşap evdir. 19. yüzyıl sonlarının mimari özelliklerini taşımaktadır. Binanın 13 odası ve 2 büyük salonu bulunmaktadır. Birinci katta mütarekenin imzalandığı salon ve görüşmelerde Türkiye’yi temsil eden İsmet İnönü’nün çalışma odası, üst katta İsmet Paşa ve yaverlerinin yatak odaları vardır. İsmet Paşa’nın çalışma odasında, Paşa’nın savaştan sonra katıldığı görüşmelerde İtilaf devletlerinin mütareke şartlarını kabul etmediğini görünce “Gerekirse savaşırız!” diyerek yumruğunu vurarak ikiye böldüğü mermer masa da sergilenmektedir. Mütarekenin imzalandığı sıradaki eşyaların korunduğu evde o döneme ait zengin görsel malzeme de sergilenmektedir.

Görüşmelerin canlandırıldığı masada İsmet Paşa masada tek başına otururken karşısında İtilaf devletlerini temsil eden üç generalin oturduğu görülmektedir. İsmet Paşa bir nevi “Ben tek siz üçünüz, hepiniz” demektedir. Yine İsmet Paşa’nın çalışma odasında İsmet Paşa’nın resminin yanında iki kılıç bulunmaktadır. Bu yürütülen mücadelenin savaş meydanında kazanıldığının vurgulanması anlamına gelmektedir.

Mudanya Mütareke Evi Müzesi’nin tam karşısındaki meydanda Mütareke Anıtı bulunmaktadır. Mütareke anıtında İnönü’nün heykeli bulunmaktadır. Batı cephesi komutanı giysisiyle İnönü, bir eliyle yere dayadığı kılıçtan güç almaktadır. Bu, mütarekenin savaş meydanında kazanıldığının açık bir başka göstergesidir.

Mütareke anıtının gövdesinde ise Atatürk’ün mütarekenin ardından İnönü’ye gönderdiği tebrik telgrafı yer almaktadır:

“Garp Cephesi Orduları Kumandanı ve Edirne Mebusu Ferik İsmet Paşa Hazretlerine

Tarafı devletlerinden izhar ve sevk ve idare edilen orduların kazandığı büyük zaferin ilk ve mühim siyasi neticesini ben Mudanya Konferansındaki dur-u endişane mesainizle istihsal etmiş olduğunuzdan dolayı arz-ı tebrikat ve teşekkürat eylerim. İşbu tebrikat ve teşekküratımı takdim ederken başkumandanı olmakla müftahir bulunduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi kudretli bir kumandanına ve riyasetinde bulunmağı en büyük şeref bildiğim Meclis-i alinin necip ve fedakar bir mensubuna karşı lazım-ül ifa bir vazifeyi eda etmekte olduğuma kaniim efendim”.

Atatürk, ilginç bir şekilde İnönü’yü Mudanya’daki başarısını tebrik ederken Türk ordusunun kazandığı başarıda da İnönü’ye büyük bir pay vermekte, ordunun onun tarafından hazırlandığını, yönetildiğini ve idare edildiğini belirtmektedir. Buna yapılan vurgu, İnönü’nün Lozan’a gidişine ve sonraki siyasi yükselişine bir kolaylaştırıcı nitelik taşımaktadır.

Mudanya Mütareke Evi Müzesi’ne girdiğinizde açık balkondan denizi görürsünüz. Bu, Türkiye’nin özgürlüğünü ve bağımsızlığını size hissettirecektir. İçinizi bir ferahlık, umut ve gelecekteki güzel günlere olan inanç kaplayacaktır.

Kutlu olsun.