EGE MECLİSİ - Kuru incir rekolte çalışmaları; İzmir Ticaret Borsası koordinatörlüğünde, Ege İhracatçı Birlikleri ve Aydın Ticaret Borsası ortaklığında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İzmir ve Aydın Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ve Aydın Ticaret Odası katkılarıyla gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Borsası’nda İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen tarafından açıklamada, “14-23 Ağustos tarihleri arasında yapılan 2017-2018 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre hava şartlarının normal seyri halinde, yeni sezonda 78 bin 200 ton rekolte tahmin edilmiştir. Buna göre yeni sezon rekoltesinin geçen yıl yapmış olduğumuz tahmine göre yüzde 8.6 daha yüksek olmasını tahmin ediyoruz” denildi.
Meyvelerin daha küçük olması bekleniyor
Bu yıl ürün gelişiminin bölgelere göre değişmekle birlikte geçen yıla göre yaklaşık 7-10 gün arasında geç olduğunu kaydeden Şen, “Genel olarak ovalarda yağmur alan üretim alanlarında meyvelerde çatlamanın ve üreticiler arasında ‘akma’ olarak adlandırılan iç çürüklüğünün yüksek olduğu, yağmur almayan bölgelerde ve yüksek alanlarda hastalığın son yıllara kıyasla daha az olduğu tespit edildi. Ancak meyve tutumunun geçen yıllara nazaran biraz fazla olmasından dolayı meyve iriliğinin de bölgelere göre değişmekle birlikte kısmen daha küçük olmasını bekliyoruz” dedi.
“Ürün gelişi iyi takip edilmeli”
Özellikle bu yıl yaş incir tüketiminde ve son yılarda dondurulmuş incir tüketimi ihracatında artış olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Şen, şunları söyledi: “Bu tespitler ışığında ürün gelişiminin gecikmesi ve son dönemde üretim bölgelerinde yaşanan yağışlar nedeniyle ürün kalitesinin olumsuz etkilenebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle ihracatçılarımızın beklentileri oranında kaliteli incir tedarikinde sonun yaşanabileceği için ihracat satışlarında da dikkatli olunması ve piyasaya ürün gelişinin iyi takip edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.”
60 bin ton kuru incir ihracatı
Türkiye’nin dünya kuru incir üretiminin yüzde 58’ini gerçekleştirdiğini hatırlatan Şen, “2016-2017 sezonunda 19 Ağustos tarihi itibariyle ülkemizden ihraç edilen toplam kuru incir miktarı 223 milyon dolar karşılığında 60 bin tona ulaşmıştır. Bu ihracatın yarısı Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilmiş durumda. Politik alanda AB ile yaşanan sorunların önümüzdeki günlerde ihracatımıza yansımamasını umut ediyorum. Aksi takdirde en önemli pazarımızda yaşanacak sorunlar, sektörün olumsuz etkilenmesine neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
İlk ürün töreni yapıldı
Toplantının ardından 2017-2018 sezonu çekirdeksiz üzüm ve kuru incirde ilk ürün töreni düzenlendi. Törene; İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ve üreticiler katıldı.
“Kalite ve verimliliğe odaklanmalıyız”
Bu sene iyi bir yıl olacağını dile getiren İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Dünya kuru üzüm üretiminin yaklaşık dörtte birini ülkemiz gerçekleştiriyor. 2016-2017 sezonu için borsamızın rekolte tahmini 313 bin tondu. Temmuz sonu itibariyle müstahsil tescili 334 bin ton oldu. Yüzde 81’i Avrupa Birliği ülkelerine olmak üzere 400 milyon dolar değerinde 257 bin ton kuru üzüm ihracatı yaptık. Kuru üzümde küresel piyasalardaki gücümüz yüksek. Ancak İran, Çin, Hindistan ve Özbekistan gibi ülkelerde kuru üzüm üretiminin her geçen yıl arttığını ve bu ülkelerin bizim ihraç pazarlarımız üzerinde önemli bir baskı oluşturduğunu görüyoruz. Bu nedenle sürdürülebilir ihracat artışı için kalite ve verimliliğe odaklanmamız şart” ifadelerini kullandı.
“Üretim ve ihracatta dünya lideriyiz”
Yeni sezonun başlayacağı bugünlerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan rekolte tahmin çalışmasının açıklanmasını merakla beklediklerini kaydeden Kestelli, şöyle devam etti: “Kuru incir dünya piyasalarında çok etkili olduğumuz bir ürün. Üretim ve ihracatta dünya lideriyiz. Genel olarak iyi bir sezonu tamamlamak üzere olduğumuzu söyleyebiliriz. Kuru incirde 2016-2017 sezonu rekoltesini 72 bin ton olarak tahmin etmiştik. Bu üründe 12 Ağustos tarihi itibariyle 222 milyon dolar karşılığında 60 bin ton ihracat gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracat miktarı yüzde 7 gerilemesine rağmen, ortalama ihraç fiyatındaki artış nedeniyle ihracat değeri hemen hemen aynı kaldı. Kuru incir rekolte heyetimiz yeni sezon çalışmalarını bugün açıkladı. Buna göre 2017-2018 sezonu kuru incir rekoltesinin geçen yıla göre yüzde 8.6 artarak 78 bin 200 ton olacağını tahmin ediyoruz.”
“Neyin eleştirisi yapılmak isteniyor”
“Kuru üzümde bir süredir hayret ve üzüntüyle izlediğimiz gelişmeler hakkında tavrımızı net olarak ortaya koymak isterim” diyen Kestelli, “İzmir Ticaret Borsası, tam 93 yıldır her mesai günü açık olan işlem salonunda oluşan fiyatları ilan ederek sektörü bilgilendiriyor. 50 yıldan fazla bir süredir ilgili kurumların işbirliği ile rekolte tahmin çalışması yapıyoruz. Açıkladığımız tahminler ortada, gerçekleşen rakamlar ortada, bu çalışmanın başarısı ortada. Neyin eleştirisi yapılmak isteniyor hala anlamış değiliz. Örneğin geçtiğimiz yıl 313 bin ton rekolte tahmin ettik. Temmuz ayı itibari ile gerçekleşen rekolte ise 334 bin ton. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu yılki rekolte çalışmasını kendisinin yapacağını açıkladı. Sonucu herkes gibi biz de merakla bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
“Kimsenin ülkemizi bir coğrafi işaret çöplüğüne çevirmeye hakkı yok”
2003 yılında konu ile ilgili 15 kurum ile işbirliği yaparak “Ege Sultani Üzümü” ibaresi ile coğrafi işaret tescili aldıklarını ifade eden Kestelli, “Çabamız, ülkemizin geleneksel ürünü olmuş, özellikle Avrupa’da önemli pazar payı olan üzümün markalaşması içindi. Elde edilen pozitif sonuçlar ortada. Borsamız tarihi geçmişinden gelen salon işlemleri, fiyat tespit ve ilanı, üzüm rekolte tahmini, üzümde fiziksel saha analizleri ve Ege Sultani Üzümü Coğrafi İşareti gibi çalışmalar ile üzüm ile ilgili tüm kesimlere tarafsız olarak hizmet vermektedir. Hal böyleyken son dönemde bu hizmetlerimizin haksız eleştirilere maruz kaldığını gözlemliyoruz. Borsamızın yıllar önce patentini aldığı ve tüm Ege’yi kapsayan Ege Sultani Üzümü Coğrafi İşareti herkes için hizmet verirken, daha dar bir bölgeyi işaret eden Manisa Sultani Üzümü Coğrafi İşaretine başvurulduğunu üzüntüyle izliyoruz. Coğrafi işaret konusunda önemli olan nokta, bu işaretleri kullanıp ürünün fiyatını ve ihraç değerini arttırabilmektir. Coğrafi işaret ile esas olan, belli bir niteliği ve ünü olan ve diğer özellikleriyle bir coğrafi alanla özdeşleşmiş bir ürünü tanıtmaktır. Alanı daraltıp, bölüp kendi içinde rekabet eder hale getirmek yerine mevcut işaretlerin kullanımını artırmak herkes için daha etkin sonuçlar verecektir. Bölgemizin önemli ürünü olan çekirdeksiz kuru üzümde yapılacakları el birliği ile yapmakta ve sinerji oluşturmakta her zaman fayda vardır. Bu vesileyle Manisalı dostlarımızı bu yanlıştan dönmeye ve hepimizin ortak değeri olan Ege Sultani Üzümü markasına omuz vermeye davet ediyorum. Ülkemizi bir coğrafi işaret çöplüğüne çevirmeye, kafa karıştırıp üzümümüzün değerini düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Ege, hepimizin ortak markası, ortak değeridir. Manisa da Ege’dir, İzmir de, Aydın da, Balıkesir de... Gerçek ülke sevgisi, bu ortak değere saygı göstermeyi ve destek vermeyi gerektirir” diye konuştu.
İlk ürün satışı açık artırma ile yapıldı
Törende, üreticilerin yetiştirdiği ürünlerin sembolik olarak ilk satışı da açık artırma usulü ile yapıldı. Buna göre; Manisa Alaşehir’den gelen üretici Halil Bozdağ’ın kuru üzümünün kilosunu 180 TL’den Ege İhracatçı Birlikleri aldı. Aydın’dan gelen üretici Kenan Yazırlı’nın kuru incirinin kilosunu da 180 TL’den İzmir Ticaret Borsası aldı.(Ceren Atmaca - Sinan YeniçeriİHA)