Birkaç gün sonra geride bırakacağımız 2016 yılını insanların çoğu, gündelik hayatlarını derin bir güvensizlik duygusuyla yaşadı. Yaşlılar önlerindeki kısa günlerin ve yılların, gençler ise, çelişkiler içinde geçeceğini  düşündükleri günlerin nasıl sona ereceğinin kaygısı içindeydi sürekli.

Hava kirliliği  nedeniyle akciğerlerin en küçük üniteleri olan alveollere oksijen giremediğinde; hastalarda temiz hava açlığına bağlı nefes darlığı oluşur. Şimdilerde toplum da, ortamın kirli havası nedeniyle adeta nefes darlığı çekiyor.Televizyonunu açarken  acaba bugün kaç yoksul eve acı ve ateş düşüp yürekler yandı diye düşünüp, gazetelerin baş sayfalarına açık gözle değil, yaşanan her türlü  acı ve olumsuz haberleri iyi görmemek için yarı kapalı gözle bakar oldu çoğunluk.

Ülkemizdeki sıkıntılı durum ortamı nedeniyle insanlar neredeyse acısını acı olarak, sevincini sevinç olarak yaşayamaz hale geldi. Böyle bir ortam içinde kendini yine vur patlasın-çal oynasın içinde bulanların başında ise, sanatı sanat için yapmayan, yapamayanlar ve hudutsuz parayı kolay kazananlar yer alıyor.

Paylaşımsız, sorgulamasız bir yaşamın içindeki medya bağımlı birtakım insanların yaptığı anlamsız yoz müzikler gönülleri titretme yerine bedenleri salladı durdu bu yıl da!..

Gerçek sanatçı, ülkesindeki acılara, sorunlara ortak bir yaşam modeli sergileyen duyarlı, duygulu insan özelliğinde olandır.

Yedi yirmi dört reklam amaçlı ortalıkta dolaşan tipler ise, 2016 yılını kendi açılarından sıkıntısız ve çok başarılı (!) kapattılar diyebiliriz.

Ortadoğu gibi dinin rejim olarak kullanıldığı bir coğrafyada ülkemizin bulunması bir kader olsa gerek. Bu coğrafya şimdiye kadar hiç huzura kavuşmamış ya da kavuşturulmamış olduğu için biz de bu coğrafyamız nedeniyle  acı ve huzursuzluğun içinde bulduk kendimizi 2016'da.

Toplumun düşünen ve geleceği sorgulayan tüm kesimleri;  sağlık başta olmak üzere diğer isteklerini bir kenara itip, 2017 yılının yalnızca huzur  yılı olmasını diliyor ve istiyor.