Türk toplumlarında toprağa verilen değer, insan varlığından üstün tutulmuş ve kendi tasarrufları altında tutulmak istenmemiştir.

Bunu da en iyi şekilde aşağıdaki hikmetli söz ifade etmektedir :

Şeriatte, bu senindir, bu benim,

Tarikatte, hem senindir, hem benim,

Hakikatte, ne senindir, ne benim,

Marifette mülk, Vahid-i Kahhar olan Allah’ındır.

Toprağı ve mülkü bu kadar üstün ve yaşatıcı bir kuvvete bağlaması Türk devletlerinde ve İslâm düşünce sisteminde hırsın ve kıskançlığın yok olmasına sebep olmuştur.

Durum bu ahvaldeyken; Eyy Karun Efendi! Vücudumuzun bile sahibi değilken, bu kadar servet, bu kadar makam hırsı, bu kadar alavere dalavere neye?

Ondan geldik, ona döneceğiz.

Işık ve sevgiyle kalın!