5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre sigortalı olanların yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanların yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının ise 506, 2925, 1479 ve mülga 2926 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlendiği, yaşlılık aylığına hak  kazanıp kazanmamanın tespitinde belli bir yaşa ulaşma, belli bir süre prim ödeme, belli bir süre sigortalı olma, sigortalı işten ayrılma ve Kurumdan yazılı istekte bulunma koşullarının yerine getirilmesi şartları aranır.

Emeklilik şartlarını sağlarken ,  2829 sayılı Sosyal Güvenlik Karumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8’inci maddesinde, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanacağı hükmüne yer verilmiştir.

 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “506, 1479, 5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara ilişkin ortak geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 7’nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.” hükmü yer almaktadır.

2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun “Hizmet sürelerinin birleştirilmesi” başlıklı 4’üncü maddesinde, “Kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilir.

Ancak, hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olmaması halinde, bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Hükmüne ; “Aylığı bağlayacak kurum” başlıklı 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir. ‘’demektedir.

5510 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi uyarınca başvuranın yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının mülga kanun hükümlerine göre tespit edilmesi gerekmektedir.

SSK (4a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması şartlarını yerine getirmesine rağmen 2829 sayılı Kanuna göre  prim ödenen son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla    Bağ-Kur (4b) bendi kapsamında hizmeti bulunması ve 1479 sayılı Kanunda aranan şartları yerine getirmemesi nedeniyle yaşlılık aylığı talebinin reddedilmesi veya Bağkur hizmetini  imtina ederek SSK (4a) şartlarında emekli olma talebi olmasına rağmen Bağ-Kur emekliliğine zorlanması kabul edilemez.

2829 Sayılı Kanuna göre , çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen sürelerin birleştirilmesi esas ve şartlarının belirtildiği, aynı sürenin iki kere değerlendirilmesinin sosyal güvenlik prensipleri ile bağdaşmayacağı, bu sebeple aynı zamana rastlayan sigortalı sürelerden yalnız birinin birleştirmede nazara alınması esasının getirildiği ifade edilmektedir. Kanunun 8’inci maddesinin gerekçesinde ise bu madde ile, hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle yapılacak aylık bağlama işlemlerinde, son sosyal güvenlik kuruluşu mevzuatının uygulanmasından kaynaklanan kolaylık ve istismarların önlenmesi amacıyla yeni bir düzenleme yapıldığı, bu suretle bir kimsenin dilediği sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olabilmesi için, o kuruluşa son yedi yıllık hizmet süresi içinde diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından daha uzun süre ile prim veya kesenek ödemiş bulunmasının zorunlu hale getirildiği ve dolayısıyla sigortalı ve iştirakçilerin sosyal güvenlik kuruluşları arasındaki muvazaalı geçişlerinin büyük ölçüde önlenmiş olduğu belirtilmektedir

Görüldüğü üzere hizmet birleştirmesine, 2829 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığı durumlarda başvurulmakta, farklı kapsamdaki hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olmaması halinde hizmet birleştirmesi yapılmamaktadır. Hizmet sürelerinin birleştirilmesinde güdülen amaç, sigortalı ve iştirakçilerin sosyal güvenlik kuruluşları arasındaki muvazaalı geçişlerini önlemek olarak belirmektedir. Geçiş yapılan son sosyal güvenlik kuruluşu mevzuatının uygulanmasından kaynaklanan kolaylığın istismarları beraberinde getirdiği, yasa koyucunun bunu önlemek amacıyla yeni bir düzenleme yaptığı açıktır. Bu amaçla bir kimsenin dilediği sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olabilmesi için, o kuruluşa son yedi yıllık hizmet süresi içinde diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından daha uzun süre ile prim veya kesenek ödemiş bulunmasının zorunlu hale getirildiği görülmektedir.

Dolayısıyla iki ayrı statüde sigortalı olarak çalışan bir kişinin her iki sigortalılıktaki yaşlılık aylığı bağlanma şartlarını ayrı ayrı yerine getirememesi durumunda bu hizmetlerin birleştirilmesi neticesinde yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi imkânı da getirilmektedir,fakat bu hizmet birleştirmeye zorlamak olmamalıdır.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 55.Maddesi :”Bu Kanuna göre gelir ve aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir ve aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir ve aylık tutarları ,değişikliğin meydana geldiği tarihten sonra ki ödeme dönemi başından başlayarak yeni duruma göre düzeltilir.”  Demektedir.

SGK emeklilik başvurularında :”2829 Sayılı Kanunun AYLIĞI BAĞLAYACAK KURUM  başlıklı 8.maddesinde Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun  tabi olduğu kurumca ,kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir …”amir olup yapılan işlemin yasa gereği olduğunu öne sürmektedir.

Konu hakkında Yüksek Mahkeme Yargıtay’ın “sigortalıların hizmet birleştirmeye zorlanamayacağı ,sigortalıların tercih ettiği sigortalılığa göre aylık bağlanması gerektiği “yönünde bir çok kararı mevcuttur.

Yargıtay 10.HD ’ nin  04.02.2021 tarihli ,2020/2752 E. 2021/1196 K.sayılı Kararında “Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi hakkındaki mülga 2829 sayılı Kanunun amacı ;hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı veya hak sahiplerine değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup ,bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına yeterli olması halinde ;diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde ;sigortalının ya da hak sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla zorunluluk bulunmamaktadır.”denilmektedir.

Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 27.06.2019 tarihli 2018/4594 E.2019/4815 K.sayılı ilamında ;”2829 Sayılı Yasanın amacı hiçbir kurumdaki hizmeti aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasını sağlamak ve değişik kurumlardaki hizmetlerin birleştirilerek ziyan olmasını önlemektir.Yasa ile vatandaşlara sosyal güvenlik sağlanarak kişileri yaşadıkları toplum içinde insan onuruna yaraşır şekilde onları başkalarına muhtaç etmeyecek asgari hayat standardı sağlanmak istenmiştir.Aksinin düşünülmesi Anayasanın sosyal güvenliğin bir insan hakkı olduğuna ilişkin ilkesine aykırılık oluşturur.Nitekim aynı ilkeden hareket edilerek kişilere askerlik hizmetinden veya yurt dışı hizmetlerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına yetecek kadar süreyi borçlanarak değerlendirme olanağı tanınmış ,tüm süreyi borçlanma zorunluluğu konmamıştır.Söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak ,2829 sayılı Yasadan yararlanabilmek için, kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında kişiye tek bir yasaya tabi çalışması ya da borçlanması ile aylık bağlanabiliyorken ,ikinci bir sosyal güvenlik kurumuna tabi hizmetin birleştirilmesine zorlamak uygun olmayacaktır.(HGK ‘nın 06/03/2002 tarih ,2002/132 Esas ve 2002/139 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)

Yine 07.03.20212 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ‘nun 2011/813 E-2012/124 K sayılı kararında ise SSK ve Emekli Sandığına ait hizmetleriyle yaşlılık aylığı tahsisi için yeterli gün sayısı bulunan ve Bağkur hizmetini birleştirmek istemeyen davacının 2829  sayılı kanundan yararlanması için kişiyi sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın Sosyal Güvenlik sistemi ve Kanunun amacı ile bağdaşmadığı vurgulanmıştır.

Sonuç olarak; Emeklilik başvurusu yaparken ;’’Hizmet birleştirme yapılmadan sadece SSK, sadece Emekli Sandığı hizmetlerim dikkate alınarak emekli olmak istiyorum .’’ ibaresi ile SGK emeklilik başvurusu yapılmalı ,bu yapılırken SSK ,Emekli Sandığı hizmetlerinin tek başına emekli olmak için yeterli olup olmadığının kontrol edilmesi, her şeyden önce emekli aylığı açısından fayda zarar hesabının yapılması doğru olacaktır.

İmtina Davası olarak Yargı da yerini alan bu davalar ile emeklilik şartlarınızda özellikle emekli aylığında Sigortalı Lehine değişen sonuçlar yıllardır alınmaktadır.

Sağlıcakla Kalın.