Ama...Bu sandığınız anlamda değil.
İleride sizler de bizim yaşımıza geldiğinizde, ne gibi konular sizi rahatsız edecek? Size nasıl davranılmasını isteyeceksiniz?
Başlıyorum:
* Biliniz ki, samimi ve sıcak olduğunu düşündüğünüz  "teyzecim", " amcacım" söylemi hiç iyi hissettirmiyor. Nesil ve devir değişti. Bizler artık çoğunlukla bakımlı, iyi görünüşlü ve genç ruhluyuz. İsimlerimizin sonuna Hanım - Bey  takısı eklemeniz yerinde olur. Bu resmiyet değil, kibarlık demek olacaktır.

* Bir samimiyetiniz yoksa ve/ veya tanışmıyorsanız...Yaşlı  insanlara kullandığınız SEN hitabı,  kesinlikle çok rahatsız edicidir. Özellikle, size " SİZ" diye hitap eden büyüklerinize,  SEN demek, hem görgü kurallarına aykırı, hem ayıp, hem de iticidir.
Çoğunlukla hastanelerde, devlet kurumlarında, kısacası sosyal bir ortamda benimsenmiş olan  bu sen hitabı çok yanlıştır. Asla yapmayın.

* Toplu taşıma araçlarında, çok yaşlı ve engelli olanlar dışındakilere,  yer vermek zorunda değilsiniz. Biliniz ki;  
Sizin önünüzde durup,  gözlerini mahsus size dikerek taciz edenleri biz de hoş görmüyoruz.
Burada tılsımlı sözcük, "anlayış" tır. Şöye ki:

" Geçen akşam trende,  askıya tutunmuş bir halde, bacakları istemsiz  kırılarak, ayakta uyuklayan bir delikanlı gördüm, tam önümdeydi. Yorgunluktan bitap düştüğü belli.  
"Ben yakında ineceğim" diye yalan söyleyerek,  ona yer vermek istedim.  
Durumu etrafta başkaları da gördü. Bana " Siz oturun"  diyerek koşup gence yer açtılar."  
Diyeceğim, 'iyilik ve duyarlılık' henüz çuvala girmedi.  

Şayet... Siz de yorgun bir yaşlı görürseniz, bu, size kalmış.  
Bilmem anlatabildim  mi?

* Öte yandan...  
Kapılar araç kapıları açılır açılmaz, yanındaki yaşlının önüne atlayıp, yer kapmaya çalışmak , en basit tabiriyle densizliktir. Çünkü yaşlı kişi,  sizin kadar atik olamayacağından, onu geçerek oturmak marifet sayılmayacaktır

* Yaşı kaç, görünüşü nasıl olursa olsun; yaşlı bildiğiniz bir kişinin, lütfen yüküne, bavuluna, çantasına yardım ediniz. İnerken, binerken, merdivende... Bu eski adeti lütfen kaybetmeyiniz. Zira,  sizin elinizdeki 4 kg yük, bizim yaşımızda 8kg gibidir. Kaslar zayıf, kalp yorgundur. Her türlü desteğiniz teşekkürle kabul görür.
Bir Alman komşu bana şöyle demişti:
"BİZLER ELMA GİBİYİZ. Dıştan parlak ve sağlam görünsek de içten çürürüz. "Ehh. Bu da bir yaşam gerçeği.
Bu yazıyı okuduktan sonra, gözünüzü bir açıp kapayacaksınız. Bir de bakacaksınız bel bükülmüş, saçlar ağarmış.  
Yaaa! Ben size demiştim