Afrika kökenli bir Amerikalı ekonomistin söyleşisinden:

‘’Ülkenin en ünlü üniversitelerinin birinden ekonomi ve finans uzmanlığım olduğu halde, şunu hala çözemedim ki, dünyanın en zengin topraklarına ve yeraltı kaynaklarına sahip olduğu halde, bizim paramızın 5000 birimi, sizin paranızın nasıl 1 birimine eşit oluyor?

Bütün para ve zenginlik, Afrika’dan tüm batı dünyasına aktığı halde, neden ve nasıl, ‘siz’ değil de ‘biz’ fakir ve ihtiyaç sahibi oluyoruz?

Aslında sizi besleyen bizken ve bunca doğal zenginlik içindeyken, nasıl bir strateji ile, dünyanın en zavallı ve yardıma muhtaçları olarak gösterilmekteyiz?

Nasıl oluyor da, ‘Afrika’ya yardım’ adı altında tüm iyi niyetli insanlardan bağışlar toplayıp, bu paralarla, Afrika’nın aç ve zavallı olduğu göstermek için reklamlar kurguluyor, daha da fakirleştirdikleri topraklar üzerinden kazanç sağlamanın yollarını bulmaya devam ediyorlar?

Buna Unicef, First Aid, The Hunger Project, For Africa gibi büyük kuruluşlar da dahil.

Bu nasıl bir döngüdür? Nasıl bir aldatmacadır?

**

Kişisel notum şudur:

Dünyada bütün aç gözlü yönetimler, bilinçsiz halkların gözünü kapatarak; ya da, biraz daha bilinçli toplumlarda, bu gözleri boyayarak, sürdürülebilir bir sömürü sistemi uygularlar.

Halklar arasında körkütük bir eğitimsizliğin yaygınlaştırılma yöntemi, özde, menfaatlerin kendilerinde olduğunu sanan halklar yaratılması içindir.

En keyifli sömürü, kendini mutlu zanneden aç toplumlar üzerinden nemalanmaktır.

Açın ve tokun aynı anda mutluluğunun sağlanmış gibi görülmesi, yöntemi ölümsüz kılar.
Ve bu böyle devam eder.