Dün akşam arabamla evime dönüyorum. Trafik yoğun sayılır. Ana yoldan virajı alır almaz bir kadın önüme atladı,  resmen  arabanın yolunu kesti.  
Nasıl feryat figan ağlıyor, yalvarıyor. Yolda bir oraya bir buraya koşuyor.  Arkada araçlar dizildi.  
Tam ne dediğini anlamdım ama hastaneden çıkmışlar parasız kalmış. Her zamanki terane!
Ben bu tür sıradan bahanelere pabuç bırakmam, bu senaryo da çok eskidi. Ayrıca prensip olarak da hiç sadaka vermem.  
Neyse...  
Geçip gideceğim...Fakat...
Gözüm, hemen kenarda,  kaldırımda bekleyen yaşlı kadına ilişti. İki büklüm olmuş. Bir başkası koluna girmiş, onu ayakta zor tutuyor.  
Hava buz gibi. Akşam ayazı. Görüyorum.. Yaşlı kadın tir tir titriyor.
Önüme atlayan kadın ise, çılgın gibi ağlıyor. Yalvarıyor. sadece evine varmak istiyor.
Valla yürek temiz olunca ...
Cüzdanımı açtım. bozuk  beşlik, 10 luk ve yirmiliklerden bir tomar yaptım verdim. Verirken de;
''Benden bu kadar çıktı dedim.''
Aynı anda bana demez mi? Ben gördüm orada 200 Lira kağıt para var !!  
O an şimşek çaktı, anladım ama...  
Çoktaaaan bana: ''Hayırlı Salaklıklar...!'' oldu .
.......
Artık  ne yazık, insanlığı, vicdanı, yardımı, sevgiyi  unutacağız.
Hani  komşusu açken, yatamayan nesile ne oldu?
Sadaka verirken göstermeme terbiyesi nereye gitti?
Hani bakkaldaki veresiye defterinden, dulun, yetimin borçlarını silen yüce yürekler... Şimdi  neredeler?
Kapısı kilitsiz evler...  Her pişirdiğini paylaşan güler yüzlü  komşular....
Sözü söz; şerefi şeref; onuru, haysiyeti, en değerli  erdem sayan o güzelim insanlar nereye gittiler?  
Bize ne oldu böyle?