EYT hiç şüphesiz son bir yılın en önemli konusudur.Her ne kadar yasa tasarısı  henüz meclise gelmese de EYT kapsamında yer alan herkes artık kendisine emekli gözüyle bakıyor.
Bir de geçmişte sigortalı çalışmasına rağmen sigortalı hizmeti bildirilmemiş,geç bildirilmiş veya sistemde sigorta girişi görünmeyenler var ki bunlarda yaşadıkları mağduriyeti gidermek adına arayış içindeler.
Hizmet tespit davalarının konusunu oluşturan eksik bildirilen veya bildirilmeyen süreler için Hukuki bir girişimde bulunmadan şartları değerlendirmek fayda sağlanacak ise hareket etmek en doğrusu olacaktır.Zira bu tür davalar en az üç sene sürmektedir.
Hizmet Tespit davası Sosyal Güvenlik Kurumuna hizmet süreleri eksik bildirilen ,sürekli çalışmasına rağmen işe giriş çıkış yaptırılan ,sigorta girişleri geç yaptırılan  veya hiç yaptırılmayan işçilerin işverene karşı açacağı dava türüdür.
Hizmet tespit davaları 11/09/2014 tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılıyordu.Bu tarihten sonra hizmet tespit davaları sadece işverene karşı açılıyor Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava re’sen ihbar ediliyor.Sosyal Güvenlik Kurumu davalı işveren yanında feri müdahil olarak yer alıyor.
Hizmet tespit davalarında işveren hiç bildirim yapmadıysa işçi işten ayrıldığı yılı takip eden yılbaşından itibaren beş yıl içinde davayı açmalıdır.Örneğin 2017 yılından önce işten ayrılan ve hiç sigortası yapılmamış işe giriş bildirgesi verilmemiş işçi 2022 yılı sonunda dava açma hakkını kaybetmiş oldu. Diyelim Haziran 2017 yılında işten ayrıldınız. Bu durumda 2018,2019,2020,2021,Aralık 2022 itibariyle dava açma süreniz hak düşürücü süre nedeniyle son buldu.Artık dava açamazsınız.
Eğer bir günlük dahi işe giriş bildirgesi verilmiş ise ödenmiş prim olmasa da artık beş yıllık hak düşürücü süreye tabi değilsiniz. İstediğiniz zaman dava açabilirsiniz. Diyelim Ağustos 1999 tarihinde ilk işe giriş bildirgeniz verildi. Elinizde işe giriş bildirgeniz var veya Sosyal Güvenlik Kurumunda var. Fakat adınıza prim yatmamış bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu prim yatmadığı için bu tarihi başlangıç almıyor.İşe giriş bildirgeniz olduğu için zaman aşımına tabi olmazsınız ve dava açarak bu süreyi talep edebilirsiniz. Dilerseniz 3 gün dilerseniz çalıştığınız sürenin tamamını davada talep edebilirsiniz.
Yine Hizmet Tespit davalarında işçinin elinde dört aylık sigorta primleri bordrosu ,aylık sigorta primleri bildirgesi,sigortalı hesap fişi , müfettiş tespit tutanağı, asgari işçilik incelemesi neticesinde işverenden sigortalının primleri Kurumca icra yoluyla tahsil edildiğine dair belge, işveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalıdan sigorta primi kesilmiş Kuruma yatırılmamışsa bu durumda yine beş yıllık hak düşürücü süre işlemeyecektir.
Bir de işe girişi yapılmış fakat geç yapılmış bu nedenle hak kaybına uğrayanlar var. Diyelim ki 1/01/2001 de tarihinde işe girişiniz yapıldı. Fakat bu işyerinde ilk çalışmaya başladığınız tarih aslında Haziran 1999 bu süreyi talep ettiğinizde de işiniz zor. Yeni yargı kararları bildirim öncesinin istenemeyeceğini söylüyor. Her ne kadar eski kararlar aksini söylese de yeni kararlar işçi aleyhine çıkıyor. Bu durumda kararı HGK ‘ya kadar taşımanız gerekebilir.
Yine maaş bordrolarınız varsa ve sigorta primi kesilmiş ise bu durumda da beş yıllık zaman aşımı söz konusu olmuyor.Fakat sadece banka makbuzu,trafik makbuzu,vekalet ile iş yapma…vb.belgeler ile bir hukuk mücadelesine başlayacaksanız yolun sonunda dava sonunda  beş yıllık zaman aşımı süresi karşınıza çıkabilir.
Davalar işyerinin bulunduğu yerdeki İş Mahkemesin de açılıyor.Açılacak Hizmet tespit davalarında özellikle de  EYT yasası sonrası açılacak olanlarda Sosyal Güvenlik Kurumu avukatlarının  çok daha fazla itiraz eden konumda olacağını feri müdahil değil direk müdahil olacaklarını düşünüyorum.Bu nedenle de elinizde evraklarınız olmadan bu uğurda para, zaman en önemlisi de umut bağlamamanızı öneriyorum.
Sağlıcakla Kalın.