Unutma sorunu yalnızca belli bir yaşın üstündekilerde değil, büyük kentlerde yaşayanlar ve diğer birtakım insanlar da bu sorunun içinde.

Alman psikoloğun deneysel çalışmalarına öncülük eden ''Unutma Eğrisine'' göre

eğer aklımızda tutmaya çaba göstermezsek öğrendiklerimizin çoğunu hızlı bir şekilde unutuyoruz.

Unutma eğrisi grafiği incelendiğinde;

Bir şeyi öğrendiğimiz anda aklımızda bulunanların o an %100'ünü hatırlarken, 20 dakika içinde bu oran hızla %58'e düşüyor ve daha sonra bir hafta içinde oranın düşüşü %25'i buluyor.

Unutmayı azaltmak ve hafızamızı her yaşta iyileştirebilmek için bazı önlemler almamız ve bu önlemlere açık olmamız gerekiyor.

Unutmayı azaltmanın önde gelen yolu tekrardan geçiyor.

Tekrar! Tekrar! Tekrar!..

Bir şiiri ezberliyorsak onu sık sık tekrar etmek hafızayı güçlendirirken unutmayı da azaltan bir aktivite olmaktadır.

Unutunca hafızayı suçlamak yeni bir stres unsuru yaratacağından;

''Sorun değil, biraz sonra hatırlayacağım'' demek yeterli olabiliyor.

Bunun tersi olduğunda yani bir şeyi hemen hatırladığımızda ise;

''Harika bir hafızam var'' demeliyiz.

İsimlerin hatırlanmasında birtakım yakıştırmalar bulma, unutmaya engel olabilecek unsurlardan bir olabiliyor.

Örneğin: 'Güzin' ismindeki 'Güz' kelimesinin sonbahar anlamına geldiğini kafamıza işlersek unuttuğumuzda bu ismi daha kolay hatırlayabiliriz.

Günlük sorunlara karşı beynimizi güçlendirebilmede yapabileceklerimiz arasında kaliteli bir uyku da söz konusu.

İyi bir uyku özellikle beyin ve hafıza için önem taşımakta.

Uyku evreleri, anıları düzene sokmada ve gereksiz olanları silmede etkili.

Rastgele seçilen kelimeleri birbirine bağlarken bu sırada beynimizde de güçlü görsel bağlantılar kurmuş oluyoruz.

Uzmanlara göre; 

Bir topluluk önünde konuşma yaparken kişinin konuşma için hazırladığı sayfaları görsel olarak hatırlaması konuyu unutmayı engelleyen bir diğer unsur olmaktadır.

Zeka oyunlarının, 

Çeşitli zeka egzersizlerinin, 

Okumanın ve yazmanın, 

Anımsama yetimizi güçlendirdiğini de unutmayalım.